Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

226 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Buzul Çağının Virüsü; dağınık ve uyumsuz olay örgülerinden oluşan ve birleştirilmesi güç bir romandır. 3 bölümdür ve her bölüm ayrı ayrı olay vardır ve bu olaylar bir bütünün parçasıdır. Özellikle postmodernist eserleri sevmeyen, belirli bir okuma düzeyi olmayan okurlar için 50 sayfa okunup bırakılabilecek cinsten bir eserdir. Romanda yapılan bazı noktalardan bahsetmek istiyorum: Hayatın saçmalığı, anlamsızlık ve buna başkaldırarak beslenmenin düzeninin doğuşu, hakimdir bu romanda. Bu da bize yazarın Albert Camus'tan etkilendiğini gösteriyor, romanın düşünsel ve parçalar halinde yapısının bu olduğunu gözler önüne seriyor. Romandaki karakterlerin yeniden bir araya getirilmesi ile uyumsuzluğu, ayrı ayrı verilen hikaye ve diyaloglarla anlatılmaya çalışılır. Romanda kurgu (ya da kurgusuzluk tablosu), Osman Yaylagülü ve Faik Deniz üzerine kuruludur. Ancak bunların içinde en az bu iki karakter dışında iki önemli isim daha vardır: Şukufe(Nam-ı diğer Viola) ve Savcı Kemal'dir. Romanda konuşan; Akçay'da Mal Müdürü olan Osman Yaylagülü'dür. Olaylar onun bakışından ve yaklaşımından anlatılır. Osman bu yıllarda Demokrat Parti'nin yapılanma faaliyetlerine Savcı Kemal'in liderliğinde karışır. Bir süre sonra Viola'nın kocası Savcı Kemal, bu yapılanma işinde beceriksiz olur, savcılıktan istifa eder ve boşluğa düşer. Daha sonra ise akıl hastanesinde krize girer. Osman ise bu durumun sonucunda kısa süreliğine kaybolur, evlenir. Bu aynı zamanda kısa da bir evlilik olur(ilk ve son), boşanır. Buzul Çağının virüsü Osmandır. Osman dışında Faik intihar eder, Kemal'in de zaten akıbeti bellidir. Ancak Osman yaşar, ne kadar saçma olursa olsun yaşam onun için devam eder, bu bile bir başkaldırıdır Osman için. Faik daha yaşamın başında ölümü seçmiştir. Kemal ise lider bir kişiliğe sahiptir. Akçay'da Demokrat Parti'nin örgütlenmesi için yoğun bir çaba gösterir. İnsanları her yerde toparlayabilme yeteneği olan bir kişiliktir. Bu örgütlenmeyi başaramadığı için aşağılık duygusuna kapılmıştır. Romanın önde gelen öykülerinden biri de Osman'la, Viola'nın aşkıdır. Faik ve Kemal gibi sistem tarafından sıkıştırılan Osman, kendine küçük de olsa var olma alanları yaratma çabasındadır. Kültürlü, zeki, güzel Şukufe (Viyola) Topal Osman'a da tutulur. Bu yasak aşk (Şukufe evlidir), Osman'ın Akçay'dan ayrılmasıyla kesintiye uğrar. Sonra da süreç içinde eski duygu yoğunluğu, Osman’ın ilgisi yok olur. Uzun yıllar sonra haberleşirler. Viyola hâlâ aşıktır. Fakat Osman kendini yenilemek ister ve Viola'yı istemez. Vüsat Bener'in romanlarında da kadın teması kötü işlenmiştir. Yani kadınlar çoğu kez kötüdür. Nitekim Viola da kurnaz, menfaatçi ve iki kişilikli bir kadındır. Romanda yer yer Viola ile Osman'ın seks sahnelerine yer verilir. Roman flü de olsa arka planda gerçekleri ve toplumun içinde yer aldığı durumu, sosyal ve siyasi olayları okura hissettirir. Yazar, Oğuz Atay ve Tanpınar'a da göndermelerde bulunuyor. 1940 ve 1980 yıllarını romanını kapsıyor bu göndermeler. Özellikle Demokrat Parti'yle bir şeylerin değişmediği; siyasetin sürekli bir kirlilik içinde olduğu; yönetim hantallığı, gericiliği ve bu özelliklerdeki sürekliliği; bürokrasinin insanları ayaklar altında ezdiği, sağ/sol çatışmaları gibi şeyler gri olarak arka plandadır. Tefeciliğin onurlu ve şerefli bir meslek haline gelmesinden, bürokrasinin insanları ezdiğinden, toplumsal, sosyal ve kültürel yozlaşmanın arttığı bir ortam sergileniyor ve bu kapsamda bulunan aydınlar, sıradan insanlar ve Osman, Faik, Kemal gibiler realist biçimde sergileniyor... Şunları da unutmamak gerek: yazar Romanda alışılmışın dışında olan bir sentaks kullanmıştır. Devrik cümleler hakimdir romana. Sıradan okuru yorabilecek türdendir. Romanı not alarak okumanızı tavsiye ederim, başka türlü anlaşılamıyor çünkü. Bir de mutlaka roman üzerine makaleler okumanız gerek.
Buzul Çağının Virüsü
Buzul Çağının VirüsüVüs'at O. Bener · Yapı Kredi Yayınları · 2017347 okunma
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.