Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Matmazel
Kaybolduğumu biliyordum matmazel. Bunu çok iyi biliyordum. Sandalyeden doğruldum. Masanın altına sıkışan kâğıtları toplayıp, saatten habersiz kahveyi pişirdim. Yatağın ucunda bağdaş kurup sigaramı yaktım. Ruhumda kaynayan hüznün telvesinde kendimi aradım. Kaybolduğumu biliyordum matmazel. Biliyordum evrildiğimi; hayatlar devşirirken, kurgu değil de gerçekte kâbusa döndüğümü biliyordum. İşte açıktı radyo, şu gökyüzü gibi açık, mavi değil rengi, siyahın 21.tonu gibiydi belki. İnimde kopuveren deprem gibi, mevsimi ince bileklerimle okşuyordum. Bilmem kaçıncı sigaram. Deminde hayatın hatırı iki kelime, şimdi kendi içimde kendi otopsimi gerçekleştiriyorum. Kırgınlıklarım çıkıyor tahlilden; doğurduğu için anama, çocukluğumdan ilk gençliğime kadar benim geleceğime hiç güvenmeyen azarlayan babama, beni bir hayalet gibi gören akrabalara ve içinde soluk alıp verdiğim şu birbirine benzeyen topluma… Bilmiyordum yürümeyi belki de. Bilmiyordum matmazel. Kaybolduğumu biliyordum. Bir yaprağa dokunurken irkildiğimi 6 yaşımda, kerpiç evin duvarlarına gözlerimle çizdiğim resimleri hatırlıyorum. Külahıma anlatsın Brônte Uğultulu Tepeleri, bak işte Jerusalem gibi bombalanmış bir ömrün tepelerinden sesleniyorum dünyaya. Kısık sesli. Ve bir o kadar kederini gülüşüyle iliklemiş gibi. Şu önümde duran hayata; Khaos’tan silkinerek, ana toprak Gaia’ya ve oradan yeryüzüne apar topar gelmiş gibi hissediyorum. Sıyrılamadığım, yakamı kurtaramadığım hayattan kederimle yeni bir kavimler göçü başlatıyorum. Tüm hücrelerim var bu göçte. En çokta sonsuzluğu arayan hücreler. Kaybolduğumu biliyordum matmazel. Zaten bir tek bunu biliyordum. Hani bakma çok bilen gibi göründüğüme; cahilin önde gideniyim ben. En kısasından şu hayatı öğrenemedim. Adaptasyon sorunum var şu hayata; obsesyonu biraz geçince, kompulsif travmalarıma şizofren cümleleri de serpiyorum ara sıra. Yoksa cahilin önde gideniyim aslında. Kaybolduğumu hissediyorum matmazel. Yusuf’un kör kuyusunda, Monte Kristo’nun mahzeninde, Dostoyevski’nin idamdan kurtulması gibi loşlukta ve içimde teras kat çıkılan boşlukta şimdi tüm kainatı sallandırıyorum gözlerimde. Kaybolduğumu biliyordum matmazel. Kayıp atlasın kayıp çocuğuydum bende. Hep biliyordum. Muammer Gündüz – Kaybolduğumu Biliyordum ''
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.