Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Bu kitabı ikinciye okuyuşum ve tekrardan beni kolaylıkla kendi içerisine çekti. Çünkü daha başlarken tekdüze bir roman okumayacağınızı anlıyorsunuz. Yazarın size kendi felsefesini sunacağını ve bir yandan kurgu aleminde gezerken diğer yandan da bir şeyleri sorgulayacağınızı bilerek okumak kitaba karşı olan merakınızı diri tutmanızı sağlıyor. (En azından çoğu roman türünü okuyarak deneyimlemiş benim gibi kimseler için.) Kundera romanda bir ikilik yaratmış, yaratmış demek fazla mübalağa etmişim gibi gelecekse de eğer ikilikler üzerine bir roman kurmuş diyebilirim. Ağırlık-Hafiflik, Aşk-Yalnızlık, Kadın-Erkek… Bir yandan Tomas-Tereza-Sabina var diğer yandan Franz-Sabina-Maria Claude var yani aslında kesişim noktası Sabina ve bu alıntı bu kesişimden çıkan mutlak sonucu gözler önüne seriyor; “Hayır. Sabina’nın dramı ağırlığın dramı değil hafifliğin dramıydı. Onun payına düşen yük değil, varolmanın dayanılmaz hafifliğiydi.” Varolmanın dayanılmaz hafifliğine karşın onu yüklenmek ve ağırlığını koymak isteyen isimler ve bir yandan erkek kadın ve güç dengeleri. Kadın bedeni üzerine, hayvan hakları üzerine, güç dengeleri üzerine, komünizm ve bilimum benzerlerini içeren kitsch’ler üzerine yazarın düşündüklerinden örülmüş bir roman… Eğer felsefeye ve düşünmeye gönüllü değilseniz bu kitap sizi yoracaktır. Çünkü sizi bir yere götürüp bırakmıyor. Yalnızca gidiyor bu kitap, giderken de sizi yanında sürüklüyor.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910.5k okunma
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.