Meraba Sevgili Kitapseverler Kitabımızın yazarı Musa Ünal ,2004 doğumlu ve Akşehirli bir yazar. Şuan Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik bölümü okumakta. İlk romanı “Kayıp Lahitler” ve ikinci romanı “Antikacı Dükkanı” 2011 yılında yayımlanmış. “Ateş ve Silüet” kitabı ise Ağustos 2023’de azkitap tarafından yayımlanmış. Yazarımız aynı zamandan Türkiye’nin En Genç Polisiye Yazarı unvanı alarak @poyabir e de girmiş. 11 adet mevcut romanının yanında 12.romanı da yazım aşamasında genç yazarımızın. Hem bir yazar hem de bir gazeteci adayı @musaunaldh ‘a başarılarının artarak devamını diliyorum. Ve başlıyorum tüylerimi diken diken eden kitabını anlatmaya. … Yer: Akşehir… Yıl : 1914… Ülkede Balkan Savaşları’nın yaraları henüz kabuk bağlamamıştı. Türk halkı yorgun bir haldeydi.İngiliz, Fransız,Yunan ve İtalyan işgalciler elini kolunu sallaya sallaya,ağızlarının suyu aka aka ülkeyi bölüşmek için sıraya girmişlerdi. Osmanlı İmparatorluğu ise bitik bir haldeydi ve “hasta adam” konumuna düşmüştü.Padişah, boğaza çapalarını atan düşman gemilerini,vasfını yitirmiş bir şekilde öylece kabullenmişti.İstanbul ise resmen işgal edilmişti.İşte böyle bir koşulda Batı Karargahı komutanı Akşehirli Rauf Komutan, memleketinin bu rezil halini öylece kabullenmedi. Cevval yüreği, vatan ve devrim aşkıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu. Karargahta emrinde olan ve aynı zamanda hem silah ardaşlığı hem de dostluk kurduğu beş cengaver bu yolda ona destek oldu : Şehsuvar , Fuat, Enver, Cezmi ve sonradan aralarına katılan Talat… Hepsi de inanmış kalplerle başta kendi memleketleri Akşehir olamak üzere vatan için ölümüne mücadele ettiler. Koşullar bu kadar çetin bir haldeyken Rauf Paşa’nın en korktuğu sey başına geliverecekti bir anda… Aşık oluvermişti Rauf Komutan dalgalı kahve rengi saçlı Erva’ya. Fakat olacak şeymiydi…”Vatan elden giderken nasıl mutlu olabilirim ki …”dedi Şehsuvar’a.Bu aşk bir yandan kendini sorgulatırken bir yandan edebiyatçı kimliğine de iyi gelmişti. Sahi bir roman da yazıyordu bunca savaşın ortasında bir de Rauf Paşa… İşgalci güçlerin halkın evlerini boşaltıp mallarını yağmaladığı bir günde kaçıp gitmişti kokusuna doyamadığı sevdiceği Erva… Vatan acısının ortasına bir de hazin hasret yarası eklendi. Hem de Erva’nın nereye gittiği de belli değildi. Aşk ile savaş bir araya gelmişti işte …Biri devrim aşkı ,biri yarin sevdası. Üstelik vatanı için mücadele etti diye “vatan haini” ilan ediliverdi Rauf Paşa… İstanbul Hükümet’i, kendisi dahil tüm silah arkadaşları hakkında idam kararı verdi. Yılmadı bizim memleket sevdalıları… Hele ki kitapta bir yer vardı ki… Sarı saçlım mavi gözlüm Mustafa Kemal Paşam Akşehir’e geliyor. Rauf Paşa ile konuşarak onlara bu haklı mücadelerinde sonuna kadar destek veriyor.Onlar da Mustafa Kemal Paşa’nın desteğiyle kanının son damlasına kadar Akşehir’i savunuyorlar. Peki ya Rauf Paşa ,Erva’nın nerede olduğunu bulup ona kavuşabilecek miydi? Çocuk yaştaki Akşehir Sultanisi talebeleri Akşehir’e geri dönebilmiş miydi büyük zaferden sonra? Şehsuvar, Fuat, Enver, Cezmi ve Talat’ ın başına bu mücadelede neler gelmişti? Rauf Paşa savaş uğruna yarım bıraktığı romanını tamamlayabilmiş miydi? …. “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” Ezanımız susmasın, şanlı bayrağımız inmesin!

Ateş ve SilüetMusa Ünal · Az Kitap · 202315 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.