“Anladım ki, bir inanç o toplumu değiştirse bile o toplumun yüzlerce yıl içinde oluşan karakteri de o inanca şeklini veriyordu. Bu yüzden hepsi Müslüman da olsa bir Acem’in, bir Türk’ün ya da bir Arap’ın dini algılama biçimi aynı olmuyordu. Bu Hristiyanlar ya da başka dinlere mensup kişiler için de geçerliydi. Sonunda hükmettim ki, bir inanç da sadece bir inanç değildir; ortaya çıktığı toplumun karakterini yansıtır ve ortaya çıktığı topluma çare olmak için öngörülerde bulunur.”