Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Zarifoğlu’nun okuduğum ikinci kitabını, günübirlik gittiğimiz Diyarbakır’ın harika bir kitapçısında satın almıştım. Okuma grubumuzda ‘Başka bir şehirden aldığınız bir kitap’ kategorisi sayesinde okumuş bulundum. Şimdi sizlerle fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Yaşamak kitabının tam olarak bir türü yoktur. Günlük, deneme arasında bir eser olarak nitelendirebiliriz. Bu kitapta tarihler altına bazı olaylar doğrultusunda Zarifoğlunun düşünceleri ile Baş başa kalıyorsunuz. Bu tarihler düzenli bir sırada olmadıkları gibi tek bir konu üzerine de değildir. Hatta bir yerinde babasının kendisine yazdığı mektuba bile yer vermiştir. Yer alan konuların genellemesi ise şu şekilde; savaş, batı hayranlığı, kadın hakları, ibadetler, Filistin, Afganistan ve Türkmenistan’daki Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı işkenceler, şairler… Zarifoğlu’nu bu kitapta detaylı tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Diğer kitaplarını okurken sık sık “Nasıl bir ruh hali, nasıl bir yaşanmışlık insana bunları yazdırır?” Diye düşünüyorsanız bu kitap onu anlamanın iyi bir yolu. Ve bence bir insanı kendi diliyle, kendi bakışıyla, kendi hissettikleriyle okumak, dolayısıyla anlamak ziyadesiyle kıymetlidir. Onu tanıyarak ona hayran olmuş oldum. İnsanlara, duvarlara, defterlere açıklama gereği duymadığım bir hayranlık… Onun bakışıyla bakan bir insan daha geçer mi bilmiyorum ama aynı zaman diliminde yaşamamış olmadığıma üzülüyorum. Kitabı okurken sık sık kapağının üzerindeki resme bakıp böyle ince düşünceli bir insanın ölmüş olmasına ağlamak istedim. Hiç tanımadığım bir insanın yaşamanı öğrenmenin verdiği bir ıstıraptı bu… Sayfalarını defalarca okuduğum, her seferinde derin anlamlar bulduğum bir eser oldu. Kitabın sayfalarını çiçeklerle, kalplerle, altını çizdiğim yerlerle doldurmuş oldum. Birkaç kısmda hayal gücü ile, serbest bir şekilde dans eden fikirlerin sebep olduğu olayları öğrenmek benim için kıymetliydi. Hayatına dair bazı olaylara şaşırmışlığım olmuştu. Bunlardan biri de TRT’de çalıştığını duyduğumda olmuştu. İçten içe oradaki görevlerini ve oraya gitme öyküsünü merak ederken, tembellikle araştırayım ihmal ediyordum. Burada karşıma çıkınca mutlu oldum. Bunun gibi birçok hikaye daha mutluluğuma vesile oldu. Kadınlar hakkında yazıları olduğunu yukarıda belirtmiştim. Bu konuda bir bölümde yazdığı yazıyı okuduğumda çok duygulandım. Bir kadın hakkında o seviyede bir inceliği daha önceden görememiştim. Fazlasıyla kıymetli hissettirdi. Ve ben o ince düşünceli insanın artık dünyada olmadığına en çok o zaman üzüldüm. Rahmet olsun. Bana çok şey öğretti. Ancak en çok düşünmeyi öğretti. Kendimle kaldığımda neler düşündüğüme baktım sonra Zarifoğlu kendiyle kaldığında neler düşündüğüne baktım. Gördüğüm fark beni doğru düşünmeye yöneltti. Şimdi ne hayalperestim ne de geçmişe takılmış bir zavallı… Şimdi içinden kitaplar yazıyorum. Örneğin bugün ağaçların güneşten kaçamamaları üzerinde düşündüm. Bu tefekkür benim günümü güzelleştirdi. Ve bu güzellikle insanları mutlu ettim. Böylece kendimi bir parça iyileştirmiştim. Sayfa 112’de okuyucuya seslendiği kısmı okuduğumda anladım ki; herkes kendi penceresinin büyüklüğü kadar sevecek bu kitabı. En çok da bu yüzden içinde çok beğendiğim bazı alıntıları paylaşmak istemedim. Kirlenir diye korktum. Şimdi ben bu incelemeyi okuyan kitapseverlere emanet ediyorum bu güzel kitabı. Sevgiyle kalın.
Yaşamak
YaşamakCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20209,3bin okunma
··
123 görüntüleme
Cahil sahaf okurunun profil resmi
Kitap ile derin duygularla gözlemle kurduğunuz bağ ve farkındalığınız harikulade 🤗🥰💞
Sofia okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için. Beni mutlu ettiniz 💐📚📚📚
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.