Gönderi

Arapçı El-Kevakibi hakkında,
Balkanların tebaa halkları, dinleri ayrı olduğu için kendi milli farklılıklarını daha çabuk keşfetmişlerdi. Ancak Arap Müslümanları nezdinde ümmet bağları her şeyin üstündeydi ve bu bağlar Osmanlı devleti tarafından temsil edilmekteydi. İmparatorluğa sadakat İslamiyet'e sadakatle uyumlu göründüğü sürece, Arap Müslümanların çoğu Osmanlı idaresinin meşruluğunu kabul etmekteydiler. Ancak Suriyeli bir reformcu İslamiyet'in yozlaşmasından Osmanlıların sorumlu oldukları fikrini ortaya atınca, Arap eyaletlerindeki Osmanlı-İslam düzeni üzerinde büyük etkileri olan milliyetçi bir tartışma başlattı. El-Kevakibi (1854-1902) Halepli seçkin bir aileden geliyordu. Gazeteci olarak mesleği ve belediyede görevli olması nedeniyle sık sık Abdülhamid'in sansürcüleriyle çatışmaktaydı ve sonunda 1899'da Mısır'a gitti, Kahire'nin entelektüel çevrelerinin ileri gelenleri arasına girdi. Yayınlanmış iki eseri olan Taba'i el-İstibdad (Despotizmin Doğası) ve Umm el-Kura'da (Şehirlerin Anası: Mekke) İslamiyet'in yozlaşmasının sebeplerini aradı ve yenilenebilmesi çarelerini önerdi. Yazdığı iki kitap da Abdülhamid'in baskıcı yönetiminin geniş kapsamlı bir eleştirisidir. El-Kevakibi'nin İslam uygarlığını savunması, temelinde o uygarlığın gelişmesindeki Arap rolünü yüceltmesine dayanır. İslamiyet'in erdemleri -dili, Peygamberi, ilk çağlarının ahlaki ve siyasal düzeni- Arapların başarılarıydı. Kendisine göre, İslamiyet'te gerileme Türklerin ve Arap olmayan diğer halkların ümmete getirdikleri uygulamalardı ve el-Kevakibi Türklerin İslamiyet'e geçmiş olmasından pişmanlık duyduğunu belirtecek kadar da ileri gitmişti. İslamiyet'in gerçek koruyucuları Araplardı; Osmanlılar halifelikteki haksız iddialarından vazgeçmeli ve o makamı gerçek sahipleri olan Araplara geri vermeliydiler. Ona göre, İslamiyet'in yenilenmesi Mekke'de sorumlulukları sadece dini konularla sınırlı olacak Arap bir halifenin bulunmasıyla başlayacaktı. El-Kevakibi bir Arap milliyetçisi değildi ama İslamiyet'in sadece Arap biçiminin tek saf olanı olduğunu ileri sürmekle, Arapların Müslümanlar olarak Osmanlı hakimiyetine karşı çıkacakları ideolojik bir kapı açmaktaydı.
Sayfa 145 - Agora KitaplığıKitabı okudu
··
88 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.