Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladığım bu kitabı içim ezile ezile bitirdim...
O kadar hayattan ve o kadar gerçekçi bir üslupla yazılmış ki çok başarılı bir anlatım olduğunu söylemeliyim.
Şimdi nerden toparlayıp nasıl ifade ederim bilmiyorum ama gerçekten bin parçaya bölündüm. Dünya da kadın olmak çok zor, güzel bir kadın olmak bin kat daha zor. Ben bu kitapta zerre aşk veya sevgi görmedim takıntı ve psikolojik sorundan başka bir şey görmedim...
Kimsesiz ve sevgisiz büyümüş çirkin bir adamın aşk adı altında bir kızı kaçırıp mahzene hapsedip onu görüp onla zaman geçirme isteğine aşk diyemem bir ruh hastasının pis fantezisi...
Sövmekle meşgulüm gerçekten ya gerçekten çok büyük bir öfke duyuyorum. Beni öfkelendiren şey bu kitaptaki olaylar değil bu olayların gerçek hayatta da karşılığının olması...
O kızın kaçırıldığı ilk dakikalarda bana tecavüz edip öldürüp atıcak bir yere diye düşünürken korkudan titrerken hayatta kalmak için verdiği tüm mücadeleye rağmen bir beyinsiz yüzünden onun bulaştırdığı nezlenin zatürreye dönmesi sonucu ölmesi!!!
Kitabın sonunda her şey onun tercihiydi demesi...
Onu gömüp yerine yeni bir ava yönelmesi!!!
Kuduruyorum ya gerçekten var böyle insanlar var ya bir kaşık suda boğmak istediğim...
Ay gerçekten kaldırabilecek olanlar okusun benim ruhum bu kadarını cidden kaldırmıyor konusunu asla bilmiyordum yazarın güçlü kadın karakteri var kelebek koleksiyoncusu bir adamın hikâyesi diye başladım...
Gerçekten böyle şeyler okumak istemiyorum bilmek istemiyorum!
Allah'ım değil düşmanımı hiç kimseyi bir ruh hastasının mahkumu olmakla sınama...Aminnn!!!
Kitaplarla kalın.