Junes Verne'den ilkkez ismini duyduğum bu kitabı, bilim kurgu dışında farklı bir maceraya sürüklüyor.Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur demek isterdim ama...Aldı da bir inat 10 paralık vergi vermemek için posta arabasına koştu iki at... Kitap kısaca en iyi şekliyle böyle anlatılır. Ama kısaca anlatmak biraz haksızlık olacağını için biraz da ayrıntı versem iyi olacak zira uzun bir yolculuktu. Keraban Ağa İstanbul'da ,Tophane kıyılarından Üsküdar'daki evine seyahat için alınan 10 paralık vergi ödememek için Karadeniz'i Odesa' dan, Kırım'a, Azak Denizi'nden ,Kafkasya'ya, Tuna Deltası'ndan, Trabzon'a kadar bir servet harcayarak yaptığı macerayı anlatıyor. Maceraya tek başına katılmıyor Hollanda'dan onu ziyarete gelen arkadaşı Jan Van Mitter'de ona eşlik ediyor.İnatcı keçinin amacı arkadaşına evinde bir yemek yedirmektir. Ayrıca bu seyahatte en önemli engelde yeğeni Ahmet'in düğününe katılmak zorunluluğu vardır. Ahmet'in güzeller güzeli Amasya ile 17 yaşını doldurmadan evlenesi gerekmektedir. Halasından yüklü bir mirasa kavuşması bu şarta bağlıdır.Ve düğüne sadece 6 hafta vardır.Bu kadar uzun yolculukta elbette ki maceralar da kaçınılmaz oluyor.1883 yıllarında yayımlanan eser döneme ait Osmanlı ile birlikte izlenilen rota üzerindeki ülke ve şehirlerin tarihi, arkolojik , mitolojok bilgileri yanında, dönemlerine ait yaşam tarzı, sosyal ilişkiler, giyim kuşam ,yemek alışkanlıklarını, ramazan gelenekleri, adalet sistemi, posta teşkilatı gibi bilgilerin bilim kurgunun babasının kaleminden okumak çok keyifliydi.