Gerek Ekberîlîk, gerek ondan mülhem Bektaşîlik v.b. gibi tasavvufî cereyanlar ve halk tarîkatlerinde gerçek felsefî görüş yerine onun tatbikî tarafları revaç bulmuş, her yerde her şeyh veya derviş için kerametler tasavvur edilmiş, basit halkın zihninde kolaylıkla yer eden kehânetler, keşf, esrar perdesini açmak iddiaları, müsbet düşünce melekesinden mahrum bıraktığı ve aynı zamanda, dinî terbiyesinde menfî tesir yaptığı halkı hakikatlerden, gözlem ve tecrübeye dayanan ilim zihniyetinden uzaklaştırmıştır.