Gönderi

120 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Taş Sektirme Ustası
Dün "Taş Sektirme Ustası"nı okudum. Şiirlerle, müziklerle, görüntülerle zihnimin kıvrımlarında kendine yer buldu. Edebi dünyamın çok sesli evine yerleşti. "Keserek geçmeyen Kökünden koparılmayı bekleyen bir şey gibi buradayım Bir şey Yanındaki taşa alışamamış bir taş Yerini yadırgayan bir çivi" Bir duvarın içinde Duvarın bir yeri olarak bekliyorum seni " O; yerini yadırgayan çivi, o yanındaki taşlara alışamamış bir taş... O duvarın bir yeri olmayı reddeden kişi: Taş sektiren. Gene de bu dizeleri ilk sayfalardan itibaren dimağıma buyur eden o değil. Belki "taş" ın ta kendisi. Ya da taşta somutlaşmak, vücut bulmak isteyen "o şey"... Tutku gibi, saplantı gibi bir şey... Tam olarak bilemiyorum. Ama Halil'i Alageyik'e, Kaptan Ahab'ı Mobidick'e sürgün eden o şeyi andırıyor. Bildiğim o şeyin metnin bel kemiği olduğu. Saplantıların ( başkalarına zarar vermediği sürece) hayata renk katttığını, daha yaşanır kıldığını düşündüğüm için kitabı bu odak noktasından okumuş da olabilirim. Elbette yaratılan karakterin ayrık otu olduğunun, çektiği bunalımların, yabancılaşma sürecinin farkındayım. Sık yinelenen bir insan tipi olduğunun ama yine de bunalımlarının kendine has olduğunun bilincindeyim. Lakin uğraşları kişiliğinin önündeydi benim için. Ayrıca ben de taş toplayan biriyim. Ama onları suda sektiremiyorum. Şimdi bu uğraşı nasıl kıskanmayayım! Yani bir tutkunun doğasının okura yansıtılışını ben çok sevdim. Metnin kendimce sevdiğim bir başka tarafı, acı-tatlı bir havası. Hüzünlerin içinde gülümsemelerin olması... Tıpkı "Baba"daki gibi gülümsemelerin bünyesinde çarpıklıkların olması. Sadece edebiyatta değil sanatın tüm alanlarında en sevdiğim eserler, bu iki duygunun yan yana olduğu eserlerdir. Çünkü yaşamın kendi melodisi de bu şekilde. Bu yüzden Taş Sektirme Ustası'nın içimdeki müziği şudur: youtu.be/PLFVGwGQcB0?si=... Yazarın dingin ama etkili anlatımı yarattığı karakteri destekliyor. Tıpkı taş sektirenin kötü bir şey yapmadığı halde herkesi huzursuz edişi gibi bağırmadığı halde kendisini okura duyuran bir metin. Şu anlatımdaki duyarlılığa bakar mısınız! "Hani biz çocukken bazen ağaçtan düşerdik ya! Kuru bir dala basınca ince bir çıt sesi duyardık. Ayağımızın altında bir boşluk hissi. Zemine değil de kuyuya iner gibi bir boşluk." Satır aralarına serpiştirilen hikayeler, anektodlar, alıntılar; "Bakın, ben bunları biliyorum" havası olmadan metne yedirilebilinmiş. Doğal akışa zenginlik katıyorlar. Her ne kadar edebi eserlerde bilgi arayışında olmasam da taşların dünyasıyla ilgili edindiğim her yeni bilgi için mutluyum. Serde "edebiyatçılık" olduğundan biraz da gözüme takılan boşluklardan bahsetmek isterim. İlki, hemen bütün kahramanların aynı tonda konuşması. Özellikle kadın kahmanlar... Öykünün genel gidişatı için çok can alıcı, bir diğer karakterin gelişimini destekleyen konuşmalar görüyoruz. Ama konuşanın Taş Sektirme Ustası olduğu hissine kapıldım yer yer. İkincisi: Ana karakterin kişiliğindeki, özellikle geçmişindeki boşluklar. Taşlarla ilgili bu tutkuya daha güçlü sebepler aradım. Sanki bu tutkuyu besleyen küçük küçük durumlar ve bir tane de "doruk noktası" olmalıydı. Esere öykü hassasiyetiyle yaklaşsam da baştan sona roman havasında okudum. Ve romanlarda doruk noktalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Son tahlilde bu ilk eseri, gerek atmosferi yansıtma, gerek özgünlük, gerek anlatım dili olarak ilgi çekici ve doyurucu buldum.
Resul Bulama
Resul Bulama
Bey'in daha önce yazdıkları ve seçici okumaları yazım tarzının habercisiydi zaten. Ama eserin kurgusal boyutu beklentimin de üstündeydi. Burada,
Turhan Yıldırım
Turhan Yıldırım
Bey'in incelemesinde (#194415161) değindiği bir noktaya da değinmek istiyorum.
Resul Bulama
Resul Bulama
Bey, ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bana göre sizde bir roman yazarı kumaşı da var. Her ne kadar öykünün dar ama geniş! sınırları çok özel olsa da... Sanırım artık su kenarından topladığımız taşları çocuklarımla boyarken durup düşüneceğim. Çünkü taşların kişiliğine zarar vermekten korkuyorum:)) Ve deniz kenarlarında Taş Sektirme Ustası'nı anacağım, şairin dizeleri eşliğinde: "Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü gibi Aşkların, nice aşkların ayrılık günü gibi" Ve bir daha: youtu.be/PLFVGwGQcB0?si=...
Taş Sektirme Ustası
Taş Sektirme UstasıResul Bulama · 0156 okunma
··
2.638 görüntüleme
Neşe okurunun profil resmi
Gönül ve edebiyat gözü iç içe geçince böyle unutulmaz incelemeler çıkıyor ortaya. Dokunduğun yeri yine güzelleştirmişsin. Resul hocama bu gidişle el birliğiyle roman yazdıracağız:) Birkaç sohbetimizde aynı yere değinmiştik çünkü. Özenle ortaya konulmuş bu güzel eser ancak bu kadar güzel yorumlanabilirdi. Kendine özgü müziği bile var, daha ne olsun:) Eline sağlık canım.
Gönül. okurunun profil resmi
İyi ki edebiyat var da muhatabımızı bulup satırlarda duygudaşlık yaşıyoruz! Teşekkür ederim,
Neşe
Neşe
Ablacığım🌼
Lina okurunun profil resmi
Uzun zamandır bu platformda böyle doyurucu bir inceleme okumamıştım . Artısı ile eksisi ile kitabı incelemeyi herkes yapmıyor maalesef. Ya sadece artısını görür ya sadece eksisini . Bu incelemede de en çok bu detay hoşuma gitti . Okumak için ayırdığım zamanımı heba etmediğiniz için teşekkür ederim size:) Emeğinize sağlık
Gönül. okurunun profil resmi
Lina
Lina
, beğendiğinize sevindim, çünkü zaman çok kıymetli🌼
Resul Bulama okurunun profil resmi
Gönül Hocam bu incelemeye de bir inceleme yazmamız lazım. Kurguya nerden başlayacağımı düşünüyorum şu an. Öncelikle Mobidick'i okumamış olduğum için üzüldüm. Ne kadar yakınmış bana dünyası. O satırları alıp kitaba koysam sırıtmazmış. Şiir ve müzikle dingin, sakin anlatıma ulaşmak en çok istediğim şeydi. Bu gözle değerlendirmenize sevindim ve paylaştığınız müzik eşliğinde yazıyorum yorumu, ne kadar güzel uydu Taş Sektirme Ustası'na. Bitişte toplu teşekkür edeceğim ama onun için ayrı teşekkür ediyorum. Taş topladığınızı öğrenmekten memnun oldum. Çocuklarınızla deniz kenarında bizi hatırlarsanız çok sevinirim. Çocuklarınıza da ayrıca selamlarımı sunuyorum. Edebiyatçı kimliğinizle okumanıza sevindim. Atmosfer, özgünlük, anlatım dili konusundaki güzel yorumlarınız da boşluklarla ilgili önerileriniz de benim için çok değerli. Roman ve kısa öykü konusunda ise şunu söyleyebilirim. Her atletin kısa veya uzun mesafe yarışta yatkın olması gibi her yazarın da bir uzunluk mesafesi, verimli yazma aralığı olduğunu düşünüyorum. Çok az koşucu-yazar her iki mesafede de etkili olabilir. Bu anlamda kendimi şu anda kısa yarış için uygun görüyorum. Çünkü ben konuşurken bile kısa konuşuyorum :) Ama zaman ne getirir bilemem. Paylaştığınız müzik arka fonda çalarken özenli değerlendirmeniz için teşekkürlerimi sunarım hocam.
Gönül. okurunun profil resmi
Resul Bulama
Resul Bulama
, bu yaratma evreni sizin. Orada her şey gönlünüzce olsun, kaleminiz daim olsun!
1 sonraki yanıtı göster
Nurettin Polat okurunun profil resmi
Harika bir inceleme, 1k da en sevdiğim husus okumadığım kitaplar hakkında ki, okurların güzel incelemeleri ve bu incelemeleri referans alarak kitabı okuma listeme alıp okuyabilmem. Emeğiniz için teşekkürler.
Gönül. okurunun profil resmi
Nurettin Polat
Nurettin Polat
, teşekkür ederim. Keyifli ve verimli okumalar.
Leman Altıner okurunun profil resmi
Ne muazzam bir inceleme okudum Gönül hocam. Eseri okurken hissettiklerim kaleminizden dökülmüş sanki, yüreğinize sağlık 👏👏 Bir Edebiyat söyleşisinde tanışmıştım Resul beyle. Naifliği kalemine yansımış kesinlikle. Sizin de dediğiniz gibi roman tadı veriyor eser, kasmadan okuyucuyla bütünleşiyor. Bu eserden sonra romanla devam etmeli demiştim ben de. İnşallah devamı gelir, biz de lezzetli kelimelerle buluşuruz yine. Sevgiyle nice okumalar dilerim...💐
Gönül. okurunun profil resmi
Leman Altıner
Leman Altıner
, teşekkür ederim. Benzer izlenimlerde buluştuğumuza, sayfalarda benzer hisler duymamıza sevindim. Temenni ettiğiniz gibi umarım, daha nice metinler okuruz Resul Beyden. Keyifli ve verimli okumalarınız olsun Leman Hanım🪷
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.