Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
Geçmiş ve Kolektif Hafıza Üzerine
DİPÇE : Alzheimer hastalığı olan insanlara yardım etmek için İsviçre'de bir klinik kuran Gaustin adlı psikiyatrist aracılığı ile hafıza ve geçmiş üzerine derinlikli bir dosya niteliği taşıyan bu eser kurgu içinde gerçeği, gerçek içindeki kurguyu muazzam bir şekilde bütünleştiriyor. Bahsi geçen "geçmiş kliniği" zamanla, demans hastalarıyla beraber sağlıklı kişilerin de uğrak yeri oluyor ve derken tüm Avrupa ülkelerine yayılıyor. Öyle bir noktaya geliyor ki alzheimer tehdidi olmaksızın her ülke geçmişte yaşamak istediği on yıllar için referandum yapıyor ve bu seçimler üzerine ülkelerin ruhsal tablosuna hınzır bir bakışla Avrupa'nın topoğrafyasını çıkarıyor. Kurgu böyle şekillenirken temel sorularla başbaşa kalıyor okur: Geleceğin bu denli belirsiz olduğu ve güven vermediği bu çağda, her şeyiyle bildiğimiz tanıdığımız elimizden çıkan bir zaman dilimi yani geçmiş gerçek bir sığınak olabilir mi? Peki, gelecek kaygısıyla sığınılan geçmişten, o bilindik hatıralar arasından şeytanlar canavarlar çıkagelmez mi? Geçmişi yeniden inşa edip orada yeniden var olmak apaçık bir tehlikeye davetiye çıkarmayı göze almak değil mi?.. Bu noktada kişisel bir geçmiş izleğini takip eden yazar kolektifin de tarihine bakmayı başarıyor. Ustalıklı bu geçiş eseri birey romanı olmaktan öteye taşıyor. Başrolde Bulgaristan'ın yer aldığı bir Avrupa geçmişi kurgu içre kurgulanıyor. Avrupa Bulgaristan için gelecek anlamı taşırken özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında ülkelerin ve kişilerin gelecekteki hafızalarına demans tohumları serpiştiriyor. Buna rağmen ilerleyen zaman, 50'lerden 90'ların sonuna kadar her on yılda bir değişen kalıbıyla, dünyanın yakın geçmişine selama duruyor. Geçmiş zaman, dünya ülkelerinin gönül bağlarını kökleştiren bir olguya dönüşüyor. İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre...diğerleri gittikleri on yıllarda, o yıllara ait her şeyi yaşarken ciddi bir ikilemin içinde de kalıyor. Yazar bu çelişkileri küçük hikayelerde öne çıkarıyor. Örneğin; geçmiş kliniğine getirilen , komünizm döneminde yaşamış ve hafızasını kaybetmiş üst düzey bir adamla, geçmişini yeniden yaşamak isteyen gizli bir örgüt ajanını aynı klinikte buluşturuyor. Bu adam geçmişine, onu izleyen rapor eden bir ajanla tutunmaya çalışıyor. Sevdiği kadını, yaptığı işi takındığı tavırları hep bu ajandan dinliyor ve geçmişini yeniden yaratmaya zorluyor kendini. Eser bu şekilde paradoksların, ironilerin ve garip bir hüznün etrafında şekilleniyor. Alzheimer gerçeği başlı başına bir hüzünken bu hüznün içine mizah katmaktan çekinmiyor ve onu yeniden dokunulmaz kılıyor yazar. Bir başka çelişki 1940'lı yılların toplama kampları gerçeğinde düğümleniyor. Bu geçmişe sahip kişilerden hafızasını yitirenlere yeniden bir geçmiş inşaa etmeye çalışmak işi büsbütün güçleştiriyor. Unutmak ve hatırlamak çelişkisi ve yazarın hep geçmişte kalma tutkusu bu detaylarda onu çıkmaza sürüklüyor ve yazar soruyor: Geçmiş çürür mü, yoksa plastik poşetler gibi neredeyse hiç değişmeden etraftaki her şeyi yavaşça ve derinden zehirler mi? Öte yandan yazarı daha da tedirgin eden durum şudur ve hak vermemek elde değildir: Bir toplum ne kadar çok unutursa birileri o kadar çok yedek bellek üretir ve satar, boşalan nişleri onunla doldurur. Hafif bellek endüstrisi.. Borges'in "Öteki ve Ben"ine selam veren psikiyatrist Gaustin'i, 60'lı yıllara kaptıran geçmişte kaybeden yazar, daha birçok esere ve yazara göz kırpıyor. Bunun yanı sıra kendi çocukluğunu, takıntılarını (öğleden sonralarını), korkularını( demans korkusu) hatta yaşayamadıklarını romanına özgürce ve ustalıkla yerleştirerek bir çeşit geçmiş inşaa ediyor. Bireysel bir geçmişten ülkesi Bulgaristan'ın ve bu ülkenin hem ait olmasını istediği hem de olmasıyla üstleneceği acının farkında olduğu Avrupa'nın biyogragifisini sunuyor. Romanın sonunda Tanrı'nın ve romanın yaratıcısının demanslı yapısına vurgu yaparak geçmişe ve geleceğe belli bir mesafede ironik bir hüzünle bakakalıyor. Her sayfasında konuşacak, düşünecek çok şey bulacağınız bir eser Zaman Sığınağı. Keyifli okumalar yapacağınız bir kasım ayı temennisiyle esen kalın.
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0457 okunma
··
700 görüntüleme
Gncokuyor okurunun profil resmi
Keyifli bir grup okumasıydı. Teşekkürler 🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.