Eski albümlerimizi şöyle bir karıştırsak…
Hiç kuşkusuz bir duygu karmaşasının içine düşeriz; kimi fotoğraflar derin bir hüzne sürüklerken kimisi de hoş bir tebessüm kondurur yüzümüze. Acı-tatlı anılarımız, okul yıllarımız, arkadaşlarımız,sevdiklerimiz, kaybettiklerimiz saklıdır bazılarında, bazılarında da yeni bir hayata gözlerini açan mutluluklarımız...
Şimdilerde fotoğrafların yüzlerce-binlercesi telefonlarımızı süslese de eskiden olduğu gibi fotoğrafçıya gidip bastırmanın, albümlerimize özenle yerleştirip saklamanın heyecanı başkaydı.
Yazarımız İlkay Yıldız’ın kitabı SEPYA’nın hikâyesi sahaflarda bulduğu sahipsiz fotoğraflar ile başlıyor. Anlık öyküler yazmış o siyah beyaz, buram buram nostalji kokan fotoğraflara. 41 tasarımcının, fotoğrafları kendi hayal güçleriyle şekillendirdiği çizimler ile birleşince de herkesin kitaplığında bulunması gereken eşsiz bir öykü kitabı çıkmış ortaya.
Kısacası çok beğendim. Çoğu cümlenin altını çizdim. Öyküseverlerin, geçmişe özlem duyanların da çok seveceğini düşünüyorum.
Hepsini beğenerek okumuş olsam da favorilerim;
İlan (bayıldım️:)
Allah Belanızı Versin, Saygılarımla
Müjdeli
Herkesin Selamı Var
Kötü Haber
Kerata
Neşesi Yeter
Yersiz Şeyler
Kayıp Şeylerin Ablası
Geveze Bir Cenaze
Hayatın Eşantiyonu
Eyvah Her Şey Yolunda
Sahibinden Devren Kiralık Aile
Böyle Daha İyi
Kontrollü Kaos
Ne Güzel Bir Felaket