Mecid, Kamil'i eski bir Alman diplomatı Von Hentke'yle tanıştırdı. Von Hentke Alman Dışişleri Bakanlığının Orta Doğu Masası Müdürlüğü görevinde bulunmuş ve şimdi Suudi Arabistan'da siyasi danışmanlık yapıyordu. Dışişleri Bakanlığındaki görevi icabı Von Hentke birçok Arap ülkesini ziyaret etmişti. Ne zaman Orta Doğu'ya gelse İkinci Dünya Savaşında Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da Arap Propaganda Ofisi Müdürü olarak görev yapmış, şimdi Beyrut'taki El-Hayat gazetesinin editörü Kemal Merve ile görüşürdü. Von Hentke, Şam'ı da sıkça ziyaret edermiş. Mecid ise onunla Alman Büyükelçiliğindeki arkadaşları vasıtasıyla tanışmıştı. Kamil, Von Hentke ile tanışmasını İsrail'deki merkeze telgraflayarak, Şam'da başka Nazi olup olmadığını bu kişi üzerinden araştırmayı sordu. Ancak o noktada Kamil, bu konuyu Avrupa dönüşünde sonraya bırakmaya karar verdi. 21 Haziran 1962 tarihinde Kamil, Suriyeli toprak zengini arkadaşı Mecid'in Opel aracıyla beraber Beyrut'a yola çıktılar. Bu çıkış, Cedide'deki sınır kapısında kayıtlıdır. Mecid'e, 8981-248 numaralı Alman plakalı aracıyla yaptığı çıkışı 127583 nolu belge düzenlenmişti. Kamil'in çıkışı ise şöyle kaydedilmişti: Arjantinli, ( 1 65 1930 doğumlu, Suriye ikamet belge numarası 2810. Veriliş yeri: Şam, geçerlilik tarihi 5 Mayıs 1962'den 9 Ocak 1963'e kadar. Kamil, geminin biletlerini Ebu Hişam'ın verdiği adresten aldı. Gemi biletinin uçak biletine dönüştürülemeyeceğinden dolayı, Beyrut-Münih-Brüksel hattında tek yön uçak bileti satın aldı. Kamil ve Mecid Beyrut'ta bir otele yerleştiler. Ertesi gün Lübnan'ın başkentinden ayrıldılar ve 23:30'da sınırı geçerek Şam'a ulaştılar. Şimdi sıra Kamil'in veda yemeklerine gelmişti. Özellikle Muaz Zahreddin ve George Seyf'i önemsediği için onların fotoğraflarını istedi. Onlara Avrupa'da yalnızlık anlarında cebinde taşıyacağı fotoğraflara bakacağını ve böylelikle kendini Şam'da, evinde hissedeceğini söyledi. 4 Temmuz 1962 tarihinde Kamil, Beyrut Havalimanından Münih'e uçtu. İnişinden kısa bir süre sonra Brüksel'e devam etti.
Orada bir sürpriz onu bekliyordu: Avrupa ve İsrail'e gidiş-gelişlerde görüştüğü Zelinger'e ilaveten İsrail'deki amiri "Dan" da Brüksel'deydi. Bu Eli Cohen'in çalışmalarını ve hükümetin en yüksek kademelerinde yakın dostluklar kurma başarısı için takdir ifadesiydi. Brüksel'deki otel odasında resmi düzenlemeler yapıldı: Zelinger Arjantin pasaportunu alarak İsrail pasaportunu verdi. Evden giderken götürdüğü kıyafetlerin çantada olup olmadığı kontrol edildi, Arap ülkelerine ait belge veya başka bir şey olmamasına dikkat edildi. Eli Cohen, Zelinger'e Şam'daki arkadaşlarına gönderilmek üzere birkaç kartpostal verdi. Brüksel'deki küçük bir restoranda akşam yemeği yerken Dan, Eli Cohen'in Şam'daki başarısına dair hayranlığını saklayamıyordu. Tüm psikolojik nitelikler, esneklik, özgün düşünce ve farklı kültürel düzeydeki insanlarla bağlantı kurma yeteneği . . . Bunların hepsi Şam'da kendini gösteriyordu. Eli inisiyatif alabilen, becerikli ve görev için içinde derin bir dürtüye sahip 166 • olduğunu ispatlamıştı. Çeşitli görevlerini harika bir şekilde yerine getirdi, hızlı algılama ve uygulama yeteneğiyle birlikte takdir becerisini gösterdi. Eli Cohen, Şam'daki tecrübesinden dolayı heyecanlıydı. Dan' a Suriye'ye ilk girişini, arkadaşlıklarını ve bilgi kaynaklarını anlattı. Dan'a Muaz Zahreddin'in fotoğrafını göstererek Şam' a döndüğünde Genelkurmay Başkanının yeğeni olan bu Dürzi adamla ilişkisi daha da geliştireceğini söyledi. Dan, "israil'e vardığında isteyeceğimiz raporlardan dolayı sıkılmış limon gibi olacaksın. Fakat ondan önce sana tatil şart. Sadece tatil değil, aynı zamanda karını ve kızını da görmeyi hak ediyorsun. Sonra çalışmaya başlarız. Sana soracak çok sorumuz var. Ertesi gün Eli, Tel Aviv'e hareket etti. İsrail'e yaklaştıkça Nadia ve Sofı'yle konuşma konusunda gerilmeye başladı. İçten içe Nadia'nın ona kızgın olduğunu biliyordu. Arjantin'e ilk gidişinde Nadia ona uzun mektuplar yazmıştı. Eli mektupları Avrupa'daki Zelinger vasıtasıyla alıyordu. Ancak Nadia yanıt olarak kuru kartpostalları ve kısa, anlamsız mektuplar almıştı. Sorularına ve mektuplarına yanıt gelmeyeceğini anlayınca kendisi de mektup yazmayı bırakmıştı.
Cohen'in meslektaşları Bat Yam'daki evlerinin önünde sıkça görünür olmuşlardı ve Nadia'ya "Eli çok önemli bir işi başarıyla devam ediyor" demişlerdi. Ancak Nadia bu kişilere soğuk davranıyor ve "bu arkadaşların" kocasını kendisinden uzaklaştırdığını biliyordu. Brüksel'de Zelinger gelen posta olmadığını söyleyince Eli, derin bir hayal kırıklığı yaşadı. Uçak Rodos ve Kıbrıs'ın üstünden geçerken Bat Yam'da kendisini basit bir karşılamanın olacağını biliyordu. Ancak bu basit karşılamanın ötesinde Nadia'nın içine attığı öfkeden endişe ediyordu. Nadia herhangi bir şikayeti varsa onu hemen söylemezdi. Kadınsı iç güdüleri sayesinde Eli'nin "işinin" gerginlikle dolu olduğunu ve kendi endişeleriyle ona yük olmaması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden Avrupa'da satın aldığı pahalı kıyafetler ve parfümlerden memnun olmuş, beraberinde getirdiği bakır avizeden çok etkilenmiş, sadece "bunlar Türkiye'de yapılmış" demekle yetinmişti. Sofi için satın aldığını oyuncak ve kıyafetlerden memnun kalmıştı. Neredeyse 2 yaşına basacak olan Sofi ise babasını tanımıyordu bile. Babası kızına yaklaştıkça, kızı babasından kaçıyordu. Annesi, babaannesi ve amcaları ona "o senin baban, Eli senin baban" dediğinde Sofi, Eli'ye baktı ve şöyle dedi: "Babam değil, o babam değil:' Eli üzülmüştü ve ancak Sofi uyuyakalıp, Nadia onu yatağına yatırdığı zaman kızının yanına gidebiliyordu ve ona hikayeler anlatıyordu. Söylediği hiçbir şeyi duymasa da, diğer gecelerde de anlatmaya devam etti. İşte bir gece Nadia sessizliğini bozdu ve "görüyorsun Eli, kızın bir babaya ihtiyacı var" dedi. İsrail'e dönüşünün ertesi günü Eli, Nadia ve Sofi ile beraber Ramat Gan'daki Kfar Maccabi'ye tatile gitti. Havuza girdiler, çimlerde güneşlendiler ve kızlarıyla oyun oynadılar. İlk kez Sofi, onun başını okşamasına ve öpmesine müsaade etti. Eli mutluluğun yanındaydı. Onu omuzlarına oturttu, havuzun etrafında koşuştular, havaya fırlatıp yakaladı ve onu asla terk etmeyeceğini söyleyerek sevgisini gösterdi. Tatil hızlı geçti ve Eli ile ailesi arasına tekrar bir perde indi. Kfar Maccabi'den döndükten sonraki gün "Melek" Bat Yam'daki eve geldi. "Eli'yi almaya geldim" dedi.