Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

374 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İmkansızın Şarkısı Hakkında
Murakami'den okuduğum 3. kitap. Kitabı okumadan hakkında duyduğum tek şey yakın arkadaşımdan: '' çok akıcı olduğu söyleniyor beraber okuyalım''dı. Arka kapağını bile göz gezdirmeden başladım kitaba çünkü murakami'ye bir kere güvenmiştim beni yarı yolda bırakmayacağını biliyordum. Bu yüzden diğer okurların incelemelerinde bahsettiği ''bu muymuş Murakami? okumasakta olurmuş!'' sözleri benim için kitabı okuduğum 7 günde ve sonrasında bir anlam kazanmadı. Tek bir beklentim vardı akıcı olması, o konuda da beklentimi yeterince karşıladı. Kitap gerek erkek yurdu sayfaları, gerek sokaklarda boş boş ama bir o kadar da dolu bir kafayla gezen karakterlerimiz ve yoğun depresif sayfaları ile benimde beynimde ,diğer okurlar gibi, Salinger rüzgarları estirdi. Bu hoştu çünkü tanıdık sokaklarda geziyor gibi hissettim. Sonunu merak ettirdi, çokça şaşırttı ve hüzne boğdu ama bütün olarak akıcı ve keyifli bir okumaydı. Bence yazarlar biz okurlara ‘’ al bak bu benim anlatmak istediğim, al bunu düşün!’’ Diyerek bize vermemeli. bu platformdaki bazı okurların incelemelerinde ‘’bana kattığı hiçbir şey olmadı!’’ gibi eleştireler gördüm ve gerçekten buna çok şaşırdım çünkü ben kitabı okurkende okuduktan sonra da üzerine düşünecek pek çok nokta buldum. Kitap benim gözümde 374 sayfada sekizden fazla karakterin iç dünyasının kapılarını zorlayıp; bir kısmının kilidini açıp göz atabildiğimiz, bir kısmının kapısını aralayıp içerideki ışığın dışarıya sızışına tanık olduğumuz, bir kısmınında kapısını çalıp elimizdeki anahtarları deneyip yine de içeri giremediğimiz bir evren. Geçtiğimiz son 3 yılda izlediğim animelerin yapımcılarını asıl amaçlarına ulaştırdığımı düşünüyorum. Japon kültür ve edebiyatına ilgi duyuyor, merak ediyor ve çokça araştırıyorum. Bu kitapta da ,tıpkı birçok japon yazarınki gibi, japon sosyokültürel yapısını inceleme şansım oldu. Sizi bilmem ama ben okuduğum her kitapta özellikle kadın karakterlerin hayatlarına küçük bir büyüteçle incelerken buluyorum kendimi. İçimizdeki Şeytan’dan Küçük Kadınlar’a; Ölü Canlar’dan İmkansızın Şarkısı’na. Bir kadın olarak edebiyat dünyasında yazılmış, değinilmiş her kadının hayatını hep dört gözle incelemek isterim. Çünkü inanıyorumki; ne kadar kitaplar öznel yazılmış sayfalar olsada hiçbir yazar yaşadığı toplumun gerçeklerini değinmeden bir kitabı sonlandıramaz. İster bilerek ister bilmeyerek. Bingo. Ben hem okuduğum yazarların gözündeki, hem de yaşadıkları toplumdaki kadını, kadın-erkek ilişkilerini, kadının toplumdaki konumlandırılışını görmek istiyorum. işte tam olarak bu yüzden en kötü kitap bile bana birşeyler öğretebiliyor. İçimdeki Reyhan’ın gözleri benden habersiz toplumsal analiz yapacak satır ararken bu kitabın ona iyi geldiğini söyleyebilirim. Yazarın ne verdiği değil, sizin ne aradığınız bile bir kitaptan alacağınız verimi arttırabilir. Bu yüzden bir kitap için ,heleki Murakami gibi değerli bir yazarın kitabı için, zaman kaybı demeden önce bir kez daha düşünün derim. Kitapta keşke dediğim yerlerden de bahsedeyim; keşke ana karakterlerimizin iç dünyasına daha detaylı bakabilseydik ruhsal dünyalarına daha çok dahil olabilseydik, keşke cinsellik bu kadar detaylandırılmasaydı da bu kitap çok daha fazla okura ulaşabilseydi (eleştirelerin bir kısmında bu rahatsızlık dile getirilmiş ve bu durumun bu konuya hassasiyeti olan insanlar için kitabı tercih etmeleri hususunda bir engel olabileceğini düşünüyorum). Bazen yazarlar bize satırların arasından seslenir, bazen biz küçük bir odacık olan göz bebeğimize giren cümlelerin arasında kendimizi, kendi ruhumuzun bize seslenişini ve belki çok şanslıysak yazarın ne demek istediğini anlarız, yazarı anlarız. Umarım hep okurken şanslı oluruz ve bunun yanında ruhumuzun bize seslenişine kulak verebiliriz. İyi okumalar.
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın ŞarkısıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 201810,6bin okunma
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.