Zeynep Kaçar... Öyküler... On altı öykünün içinde insanlar, mekanlar ve duygular içinde gezinirken hem bireysel durumlar hem de toplumsal konulardan geçiriyor yazar. Kulağa küpe olacak hatırlatmaları da es geçmiyor. Kimi özlem çekiyor kimi yabancılık, kimi tam kimi eksik. Ama ne olursa olsun etini kapladığı kemiklerinin iliğine kadar insan ve insan olmanın verdiği hisleri içinde bir yerlerde çokça yaşıyor. Özellikle bazı kavramların altını çizdiği öykülerin ne kadar tanıdık olduğunu düşündüm. Ne kadar da bize ait. Elli isimli öyküsünde bir kız çocuğunun ergenliğe girmesiyle başlayan sürecin, yirmi, otuz, kırk ve elli yaşındaki süreçte toplumun içindeki zorla ayrılan yerine dikkat çekilmiş. Ne kadar da doğru dedim okurken. Yeryüzüne henüz gelmeden insanlara biçilmiş rollerin sorumluluklarını zaten kuşanıp gelmiyor muyuz bu hayata? Sadece bize seslenilen isimlerimiz farklı. Hep derim, yaşam herkese güzel öyküler yazdırsın... Öykü yazanlar, içinde bulunduğu toplumun farklı kesimlerine ait insan manzaralarını yazar çoğunlukla diye düşünüyorum. Dolayısıyla eserlere yansıyan insanlar ve duyguları çok tanıdık oluyor bu anlamda. Oyuncakçının, piller fiyata dahil değil açıklaması gibidir hayat, almazsan oynayamazsın. Kimbilir her birimizin öyküsünde kaç pil eksikti, oynayamadığımız...

Tanrı ve Memeli HayvanlarZeynep Kaçar · Doğan Kitap · 2023242 okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eda