❝
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kaplıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım...
❞
Coşkun ve oyunları :`)
Kitapta Turgut Ve Selim isimleri geçiyordu sürekli okurken nostaljik hissetmiştim... Da Selim ve Hikmet kadar içselleştiremedim Coşkunu.
❝ Hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım, dedi. Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur. Oturacağım ve bekleyeceğim. ❞ diyordu
Tutunamayanlar kitabında... Sonra bir şeyler oldu belli ki... o da anladı kimsenin kimseyi anlamayacağını ve ❝ Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ❞ dedi