Usta yazar büyük üstat Aziz Nesin düşündürmeden okutmaz hiç. Hiciv türündeki eserlerini hem eğlenerek hem de yaptığı olağanüstü iğnelemelerle okuduk. Zaten kitabın başındaki Surnamenin açıklamasını yaptığında da yine bir konuyu ustalıkla eleştireceğini anlıyorsunuz ama bu sefer şok olarak ve çoğu yerde aşırı rahatsız olarak okudum. Pek çok Amerikan polisiyesini izlemiş biri olarak hapishaneye düşenlerin işlediği korkunç suçları bilsem de bunların Türkiye'de de işlendiğini içten içe reddeden biri olduğumu da fark ettim. Çok rahatsız edici sahneler vardı. İşin kötü yanı da bunları inanılmaz düz bir gerçeklik düzleminde yazmış olmasıydı. Karakterleri hem dışarıdan hem de iç dünyalarından betimleyen Nesin, hümanist dünya görüşünü net biçimde ortaya koyuyor. Pek çok bölümün sonunda evrensel anayasa hakları, değişim, cezanın ağırlığı konularına değinse de idam cezasına karşı olmasına katılamayacagim. Berber Hayri olayında merkeze aldığı suç tek başına değil ona götüren nedenlerle göz önüne alınmalı şeklindeki görüşü ne kadar doğru da olsa, bizim hukuk sistemimiz içinde idam cezası için haksızlıkların çok kolay yapılacağını bilsem de söz konusu suçun bir çocuğu etkilediğini bilince insanın gözü kararıyor. Eleştirdiği noktalardan biri olan bu çiğliği yaptığım için Aziz Nesin le güzel bir tartışmaya girerdik. Ne güzel olurdu üstat ;) İdam cezası konusunun çok tartışmalı olduğunu biliyorum ve bugün de iki tarafa da laf etmeden hala tartışılabileceği aşikardır. Kitapta da gözlüklü adam ya da ağır suç işlemiş diğer insanların iki yüzlülüğü göz önüne seriliyor ve iyi ve kötünün uç noktaları ayni mekanda bir araya getiriliyor. Siyasi koğuştakiler ve Ragıp Usta aydın bir kimlikle suç işlemişken ağır cezalilarinki iğrenç ayrıntıları ile verilmiş. İlginç yan ise siyasi suçlular vahşet ya da ahlak suçu işlememelerine rağmen Hayriyi acımasızca elestirmezken, ondan daha kötü suçlar isleyenlerin vicdanlarini rahatlatmak için onu suçladığı yerlerde Nesinin ne kadar iyi bir toplum çözümlemesi yaptığını görüyoruz. İdam cezasını görmek için toplanan insanların çözümlemesini daha derin yapmasını isterdim çünkü bu konu çok merak ettiğim, nedenini anlamadığım bir konu. Bir insanın ölmesini görmek için surname benzeri bir gösteriye toplanan insanlar ne düşünüyor, ne bekliyor, ne hissediyor... Salt kötülüğümüzden mi bunu ilgi çekici buluyoruz? Bu sorulara parmak basmasini isterdim ustanın. Herkesin okumaması gereken bir kitap bence. +18 de bile çok zor. Ben bunları yabancı dizilerde görsel sahneleri ile izlemiş olsam da bunu okurken zorlandım. Ne demek istediğini anlayacağınız Pek çok makale yazılmış kitap için illa okumanız gerekiyorsa onları okuyun. Çok ağır bir kitaptı.

SurnameAziz Nesin · Adam Yayınları · 1995917 okunma

··

114 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğba