Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Serenad
Spoiler içermektedir. Serenadı okurken hissettiğim çok akıcı sürükleyici oluşuydu. Kelimeler yağ gibi akıyor her kelimeyi hissederek anlıyordum. Roman okurken ki o dikkatimin dağılışı zaman mekan olgusunu yitirişim hiç olmadı. Öyle ki livaneli romanda geçmişi anlatırken ve aynı zamanda onu bir uçak yolculuğunda kaleme alışından da kesitler verirken dahi bunu dikkat dağıtmadan yapıyordu. Bağlam eksikliği yaşatmıyordu. Bu eminim ki kalemi güçlü yazarların bir becerisiydi ya da bu onlar için bir yazma tekniğiydi.   Kitabın ilk çeyreğinde , Maya Duran ile abisi Albay Necdet Duran'ın 2.dünya savaşı döneminin acılarını konu alan konuşmaları tek nefeste okunacak düzeydeydi. Yaşanan olaylara iki ayrı kafadan bakan bakış açısından söz edilebilirdi. Maya Duran'ın yaşananları duygusal açıdan anlamlandırması, Albayın ise bir asker düstüruyla devletin bekasını ve menfaatlerini gözeterek bakması aralarında geçen diyalogu çarpıcı hale getiriyordu. Okurken tuttuğun taraf anlık değişebiliyordu.   Yazarın sosyolojik ve psikolojik gözlemlerinin her an olduğu bir kitaptı. Kitabın birçok dile çevrilmesi ve çevirilerinin de tutması anlatılan hikayede her insanın kendinden bir şeyler bulabilmesi yaşanan toplumsal hadisenin karakterlerin kaliteli diyaloglarıyla hayat bulması söz konusuydu. Max ile Nadia'nın hikayesine kadar sürekli şekilde yaşanan olayları ve olguları analiz eder şekilde fakat tam anlamıyla hikayeyi anlatmadığını fark ediyordum. Hep şu vardı aklımda sanırım ilerleyen sayfalarda anlatılacağındandır ki ayrıntı verilmeden üstünkörü anlatılıyordu. Profesörün İstanbula gelişi, arkasında onu takip eden istihbaratçılar ve onun gizli saklı yaşamı ilgimi çekti. Maya'nın sürekli onunla bu konuları konuşmak ve Şilede o gün neler yaşandı neden oradaydık Max neden o soğukta orada keman çaldı. Hepsi Maya'nın kafasında soru işaretiydi. Ancak bunları Max'la konuşmalarını kaydettiği ses kayıt cihazını dinleyerek cevaplandırabilirdi.   Max ile Nadia'nın hazin hikayesini soluksuz okudum. Büyük büyük devlet rejimleri, politikaları onları ve diğer binlercesini kurban seçmişti. Maxın bestelediği Serenada bağlılığı aslında onun Nadiayla olan hikayesini ölümsüzleştirmişti. İncelememi şu sözle bitirmek istiyorum. "Ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu."
Serenad
Serenad
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021136,9bin okunma
·
360 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.