Tarih kitabı deyince aklıma genelde olay, kişiler, yer, zaman, sebep sonuç ilişkileri, çıkarılacak dersler falan gelirdi…Tarih kitaplarında kahramanların özel hayatlarına,duygularına yer verilmediği için soğuk bulurdum bu kitapları,
mesafeliydim bu tarz kitaplara…Ama sevgili Con Sinow benim tarih kitaplarına bakış açımı değiştirdi…
Con tarihi adeta tekrar yaşatıyor okurlarına…Romanlaştırarak öyle güzel dokunmuş ki tarihin o tozlu sayfalarına; can bulmuş dile gelmiş her şey…Tarih kitaplarında adlarını defalarca okuduğumuz o isimler, o Kahramanlar bizim gibi duyguları,beklentileri,hayal kırıklıkları, sevinçleri,hüzünleri olan kişiler…Bir Mustafa Kemal olduğunu hayal et mesela,bir Kazım Karabekirsin, Damat Feritsin belki ya da Vahdettin…Tarihe ismini nasıl yazdırırdın sen olsan…Kim gibi olmak daha kolay olurdu…Her defasında kahramanların iç dünyasını sorgularken buldum kendimi…Ben çok sevdim senin kalemini Con…Bazen hakim olamadım göz yaşlarıma bazen isyan ettim yaşananlara, göz yumulan haksızlıklara, en çokta gurur duydum milletimle…
Kitapta Atatürk’ün şu sözleri içimi ısıttı:
~
“Boş görünen o saha doludur.Çöl sanılan bu alemde saklı ve kuvvetli hayat vardır.
O millettir.O Türk milletidir.
Eksik olan şey teşkilattır.Bu teşkilat organize edilebilirse vatan da millet de kurtulur.”
Mustafa Kemal
(Şubat 1919 )
~
Yine bundan sonra ne zaman ümitsizliğe düşsem kitapta yer alan şu konuşmayı hatırlatıcam kendime:
~
Fethi’nin gözleri dolmuştu.Yarının Adamı oldukça duygusal görünen arkadaşını cesaretlendirmek amacıyla şunları söyledi:
“Hiç elem çekme.Ne biz bu halde kalacağız ne de memleketi bu halde bırakacağız.Bu millet tarihinde böylesi buhranları kaç defa yendi ve daha çok güzel neticelere erişti.”
~
1. ve 2. kitabını çok severek okudum…3. Kitabını da merakla bekliyorum…İyiki varsın Con…