Bir-çok insan, medyada çıkan haberler doğrultusunda Cemin yurda döndükten sonra dine yöneldiğini sanıyor veya böyle yorumluyor. Oysa Cem, Turkiyeye dönmeden uv yıl önce din ve tasavvufla ilgilenmeye başlamıştı.
Meral, yani Ömrüm, yalnızca Almanya'da yaşadı ve öldü. Çünkü " Cem'le Almanya'da ayrıldığımız günden sonra bir daha hiç varolmadım. Cem'de adımı hiç anmadı, ancak birkaç söyleşide gurbet yoldaşım dediği o kadın, Meral Karaöner'di, yani bendim."
Meral Karaören, Cem Karaca için konserler organize etti, vatandaşlıktan çıkarma çalışma ve oturma izni almasını sağladı. Cem'le bir şirket ve müzik marketi kurdu.
Cem yaşadığı sürece onu incitmemek için sustum. Sanırım o da beni korumak için yok saydı. Adımın gündeme gelmesini istemedi ama yaşanan büyük aşkın ve bu aşk için yapıldı onca fedakarlık ve çabanın unutulmasına, bilinmemesine gönlüm razı olmadı, bu nedenle anlatıyorum, diye açıklıyor.
Hayati bu kadar karmaşıklaştırmaya gerek yoktu, her şey aslında bu kadar basitti. Bu inanç, kalbimdeki bütün korkuyu aldı ve beni Allah'a yakınlaştırdı. Dolayısıyla da tüm canlılara...