Tehlike altındaki dünya, nesilden nesile aktarılarak bize ulaşan mistik öğretilerin engin gerçeğini göz ardı edemeyecek durumdadır. Onlardan şüphe edeceğimize neden kendimizden şüphe etmiyoruz: bilgisizliğimizden, halihazırda her şeyi anladığımızı zannetmemizden, hırslarımız ve bahanelerimizden, gerçeğin elçilerinin ve ustaların aktardıkları huşu verici ve her yöne yayılan bilgelikleriyle ilgisi olmayan, gerçeğe ilişkin sözde açıklamalara olan tutkumuzdan?