Bereketli Topraklar Üzerinde
Bir meslektaşımın tavsiyesi üzerine okumaya başlamıştım.
İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan.. Ekmek davası için üç arkadaş, işbulmak ümidiyle gurbete doğru yol alırlar. İlk işleri Adana'da fabrika sahibi memleketlilerini bulmak olur. Ondan iş isterler ve üçü de fabrikada yarı aç yarı tok çalışmaya başlar.
Fabrikada zor çalışma şartları bir yana.. Bir de kalacak yer bulma sorunları vardır. Neyse ki akıl edip gündeliklerini birleştirip bir ahır kiralarlar..
Fabrikanın ağır çalışma şartlarından mıdır, bilinmez. Köse Hasan hastalanır çalışamayacak duruma gelir sonra hastalıktan ölür.
Arkadaşları Pehlivan Ali ve Yusuf fabrikada verilen gündeliklerle geçinmekte zorlandıklarından, daha kârlı olur diye inşaatta çalışmaya başlarlar.
Gel zaman git zaman içlerinden Pehlivan Ali ergendir. Gönlünü ustasının karısına kaptırır ve kızı kaçırır. Ardından buğday tarlalarında çalışmaya başlar.
Bilmediği bir şey vardır, Pehlivan Ali'nin o da yanında götürdüğü kıza işverenin göz koyacağı..
Bu saatten sonra ahlaki çöküntü içine giren
Pehlivan Ali; soluğu pavyonlarda, içkide, kumarda alır. Ve bir gün tarlada avare avare çalışırken patoza bacağını kaptırır, hayatını kaybeder.
Yıllar geçer, karısını çocuklarını görmeyi dört gözle bekleyen Yusuf yola düşer. Tren garında, Pehlivan Ali'nin ölüm haberini alır.
Trende kafası sürekli Pehlivan Ali ve Köse Hasan ile meşgul olan Yusuf, "Şimdi köyde Pehlivan Ali'nin yolunu gözleyen anasına, Köse Hasan'ın karısına ben diyeceğim? Vay başıma gelenler.. Hepsi benim yüzümden." diye dövünüp durur.
Bundan sonra okuyucuyu da "Kendini suçlama Yusuf, bütün bunlar geçinme derdi uğruna yıkılan yuvalar, çürüyen ahlak yapısı ekonomik usulsüzlükler yüzünden," demek kalır.
๑ ◕‿◕ ๑ 
Gizemli okur
·
1 artı 1'leme
·2.448 görüntüleme
Güzel yorum, ben de okuyabilirim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.