Gönderi

·
Not rated
Hey cesur yeni dünya ! Kitapta ki karakterimiz John sık sık böyle sesleniyor adına uygarlık dedikleri ve yabancısı olduğu sisteme. Bir sistem düşünün ki her şeye sizin adınıza karar verilmiş. Ne düşünüp neyi düşünmemeniz gerektiği, hangi sosyal sınıfa mensup olacağınızı ve tabi gerekliliklerini, çocuk sahibi olup olamayacağınızı ve hatta yüzünüzün şeklini bile! Artık hiç üzülmeyeceksiniz ve her an istediğiniz yerde olabileceksiniz size verilen somayla…Herkes herkes için var olacak ve bilmeniz gerekenler size uykunuzda siz farkına bile varmadan öğretilecek. Bakıldığında her ne kadar cazip gelse de uygar bir annenin çocuğu olarak hiçte uygar olmayan bir şekilde büyüyen kahramanımız bu sistemi bir türlü içine sindiremez. Devamlı sorgular ve anlamaya çalışır. Kitabı okurken aslında çok benzer şeyleri günümüzde de yaşadığımızı düşündüm. Örneğin; tek tip suratlar, aile bağlarının neredeyse yok oluşu, kimin kiminle ne olduğunu anlayamayışımız gibi. Ama en önemlisi de bize düşünmeyi, akıl etmeyi, sorgulamayı unutturacak kadar boşluğa düşüşümüz; robotlar gibi öyle duygusuz, öyle samimiyetsiz yaşayıp gidiyoruz. John bunun farkına varır ve herkesi bu durumdan kurtarmak için çabalar, nafile çabalar bunlar.. Sonunda durumu kabullenip inzivaya çekilir, elini eteğini çeker bu uygar insanlardan ama uygar insanlar onun peşini bırakmaya niyetli değildir hiç! Bir vahşi olarak gördükleri John onlar için merak konusudur çünkü. Onun yaşadığı duygu karmaşası ve anlamlandırma çabasını okurken kendinize ben hayattan ne istiyorum sorusunu soracaksınız…
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160.7k okunma
·
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.