Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Şahan Şahnur, İstanbul Üsküdar'da doğar.Dayısı Ermeni kültür dünyasının önemli entelektüellerinden biri olan, Teotig'dir.1922 yılında pek çok Ermeni gibi, Şahan Şahnur da ülkeden ayrılır.Paris'te fotoğrafçılık yapmaya başlar. Sessiz Ricat'ı yazdığında henüz 24-26 yaşları arasındadır. Sessiz Ricat'ın ana karakteri Bedros, tıpkı Şahan Şahnur gibi 1922 yılında İstanbul'u terk etmek zorunda kalır. Bedros'un hikâyesi aslında bir kuşağın hikâyesidir.Sevdiklerini, evlerini geride bırakarak, yepyeni bir ülkede, çaresizlik içinde hayata tutunmaya çalışanların, hikâyesidir. Bedros, Fransa'da ismini Pierre olarak değiştirerek fotoğrafçılık yapmaya başlar.Fransız Nenette ile fırtınalı bir aşk yaşar. Bedros sadece ülkesini değil, geçmişini, kimliğini, en önemlisi geleceğini kaybetmiştir. Roman boyunca bir isim karmaşasıdır gider.Bir yerde Bedros olarak çıkar başka bir yerde Pierre olarak çıkar karşımıza.Bazen Ermeni'yim diye kükrer, Ermeni damarından bahseder Bedros.Bazen Pierre kimliğine bürünür, tepeden tırnağa. Sessiz Ricat'ın alt başlığı Resimli Ermeni Tarihi'dir. Gerçekten Avrupa'da kimliklerini yitirmenin travmasını yaşayan bir grup Ermeni genci resmeder, Sessiz Ricat'ta Şahan Şahnur. "Zaman onları birbirinden ayırdı.Paris kaldırımlarına atılmış çoğu daha çocuk yaştaki gençler felaketin ilk aylarında sonsuz bir sevgi ve şefkatle birbirlerine sokulmuşlardı.Doğdukları yer, aileleri, gelecekleri ellerinden alınmış, aklını kaybetmiş bu Ermeni çocuklar o günlerde birbirlerine tutundular, ta ki zaman geçip de adım atabilene, bıyıkları terleyene kadar." (syf 139 )diye açılır bir bölüm, romanda. Zaman o küçük topluluklarını dağıtır. Şahan Şahnur Ermeni kimliğine yönelik ciddi eleştirilerde de bulunur. "Ermenilerin başarılı ressamları vardır ama resim sanatları yoktur.Ermenilerin başarılı oyuncuları vardır ama tiyatroları yoktur.Yolculukta yorgunluk nedir bilmezler ama asla kaptan olamazlar.Ermenilerin hayran olunası şairleri vardır ama edebiyatları yoktur.Büyük devrimcileri vardır, devrimleri yoktur.Ermeni'nin özgürlüğü olmuştur ama bağımsızlığı asla!" der Suren. (syf 141) Doğu-Batı çatışmasını aile, kadın üzerinden dile getirir bir yerde de Suren. "...Şimdi de bizi ayakta tutan en büyük ve kadim dayanağımız darbe üstüne darbe yiyor, yani aile.Çirkinliğine, boş kibrine ve hemen anne olup yaşlanma sevdasına rağmen soyumuz için vazgeçilmez olan Ermeni kızı bir kenara itildi, terk edildi.Bunlar bir başkası için iyidir ama genç... O genç Fransız kızlarını gördü, Alman, İtalyan, Yunan, Rus kızlarını gördü..." Suren ekler " Atalarımızın art arda gelen sonsuz nesli bizi kurtaramadı, bize o büyük sevgiyi vermeyi başaramadı.Tüm beylik laflar kaybolup gider.Gerçek yurtseverlik özlemdir- hele bizim durumumuzda-bir geçmişe, büyüklüğe ve örneklere..." Ricat kelimesinin " vazgeçmek, geri çekilmek" anlamını taşıdığını düşünürsek Sessiz Ricat, bir kuşağın kimliğinden sessizce vazgeçmesi anlamını taşır. İçlerinde ricat etmeyen, vazgeçmeyenler de vardır.Güzel yüzü nedeniyle Lokhum adı yakıştırılan Ermeni genci, delirme pahasına, yurdundan ve kimliğinden vazgeçmez. Sessiz Ricat, Erzurumda faaliyet göstermeye başlayıp, Paris'te devam etmek zorunda kalan Haraç gazetesinde tefrika edilir.Roman, ezber bozan Ermeni kimliği eleştirileri nedeniyle rahatsızlık yaratırken, doğulu bir gencin Paris'te karşılaştığı kadın erkek ilişkilerini doğallıkla anlatması nedeniyle de pornografik bulunur. Şahan Şahnur, ikinci eseri olan Haralezlerin İhaneti sonrası, Ermeni edebiyat çevresinden uzak durmaya karar verir. Sessiz Ricat, okurken değil, sonrasında, üzerine düşünürken etkiledi beni.İnsan okurken kurgudaki aksaklıklara, kopukluklara daha çok odaklanıyor, karakterleri çözme, anlama adına. Ermeni edebiyatının önemli bir eseri olan Sessiz Ricat'ı iyi ki okumuşum.
Sessiz Ricat
Sessiz RicatŞahan Şahnur · Aras Yayınları · 201610 okunma
·
336 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.