Mine Söğüt - Başkalarının Tanrısı Adnan, Musa, Hülya ve Efsun , he bir de Matruşka… Bir kahvenin köşesinde, deniz kenarında, terkedilmiş bir evde… Hayalleri ile yaşıyorlar, birbirlerine anlattıkları hikayeler onları bağlıyor ya da bu hikayelere inançları. Adnan; sahilde balıkçılar tarafından bulunup kahveye getiriliyor. Kimsin sen? Kimim ben? Kimsem kimim… Musa; Efsun’a aşık. Efsun’un yaşı fazla, uzuvları eksik olsa da.. Şair bir diğer adı, aslında ilk adı Efsun. Bir zamanlar ise bir evi, bir işi, bir eşi ve bir çocuğu olan adam… neden burada? Efsun; aşık olduğu adamın onu başka adamlara satmasından bıkıp bacaklarını kesip, şimdi de tekerlekli sandalyede dilenen kadın. Aşığı ona bakar sanmış ama nerden bilsin sokağa atacağını, demekki aşk tek taraflıymış. Ah be Efsun abla… Hülya? Alkol ve uyuşturucu bulmak için önüne gelenle yatan birisi ama Matruşka’nın nüfusta annesi… Peki Matruşka? Şehrin doğurduğu çocuk. Kimiz biz sahi? Var mıyız ya da? Neden varız veya? Kime göre bir varlığız? Kimden korkuyoruz? Kaçıyor muyuz? Burda olmak bizim tercihimiz değildi, onlar istedi. Şimdi ise onlar yok artık. Peki Tanrı? Bizim Tanrımız olsaydı bunlar olur muyudu? Rüyalarda buluşalım… Kaleminin rengi gecenin siyahı, sözcükler bir ateşin sıcaklığı, duyguları bir bebeğin masumluğu ve bir katilin gaddarlığı, zamanın akıp gittiği ama geçmişin olmadığı… Nasıl yazdın sen bunları? Sen kimsin? İçim ürperdi, içim ısındı, içim daraldı bazen. Kimim ben diye sordum, cevapsız sorularda boğuldum. Tavsiye mi? Kesinlikle! “Halkı fakir olan zalimlerin sarayları er geç yanar. Alev almamış tek bir saray yoktur dünyada. Kimini gerçekten alevler sarar, yakar, kimi paçasından tutuşur yanar. Ama her saray mutlaka yanar.” “Bazen en iyi bildiklerimiz hiç bilmediklerimizdir.” “Senin hikayenin son kahramanı olabilmek için canımı veririm.” “Sen kendini ne kadar anladıysan, başkalarını da o kadar anlarsın.”

Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,169 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cüneyt T.