Gönderi

Evet, diye sürdürdü delikanlı, Tanrı'nın elçisi bu papaz her gün siz köylülerle biz kentlilerin tepesine yıldırımlar yağdırır. İnsanlarla hayvanların çektiği açlıktır bu yıldırımlar; tarlaları yok eden bunun gibi donlardır; bütün yolları köylü ve hayvan ölüleriyle dolduran geçen ayki gibi fırtınalardır; bütün ekini yok eden bu yılki kuraklıklardır. Bunlardır işte yıldırımlar! Yalnız, sahibiniz olan adamın neden bu yıldırımların hiçbirinden zarar görmediğini sormalı! Neden ambarları tika basa dolu, hayvanları yerli yerinde! Bu kutsal yıldırımlar neden onu, papazı, belediye başkanını, daha birkaç benzerini aç açıkta bırakmıyor acaba? Bunu Tanrı'nın korumasına mı, yoksa yıldırımsavara mı vereceğiz?
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.