Selamlar! Bugün uzun zaman sonra gözümden yaş düşüren dramatik, hüzünlü bir romanlayım. Özellikle sonu beni çok etkiledi
Refik Alas, eşi ve iki erkek çocuğuyla mutlu yaşamı olan bir gazeteciydi. Bugüne kadar yaptığı haberlerde dürüstlüğe ve tarafsızlığa önem vermiş, belgelenemeyen haberler yapmamıştı. Ama şimdi çalıştığı holdingde bir haberi yayımlaması bilhassa engelleniyordu. Kaydettiği gelişmeler, attığı adımlar bizzat yakın arkadaşı tarafından takip edilerek ihanete uğruyordu. Birkaç günlük izne çıktığı zaman Yiğit’i okuldan almaya gidiyorlardı, sonra da muhteşem bir gezi onları bekliyordu ama olmadı. Refik Alas, eşi ve çocuğu “eskaza” yaşamlarını yitirdi. Yiğit şimdi tek başına kalmış, geleceğin gazetecisi olarak yetişiyordu. Ailesinin intikamını almak için gün sayıyordu.
130 sayfaya göre oldukça etkileyici bir romandı. Dili günlük konuşma şeklinde, samimi. Yiğit’in Gülçin’in yanında heyecanlanmasını, dilinin dolaşmasını yüzümde bir gülümsemeyle okudum Seçkin de kitaba derinlik katan harika bir karakterdi o nedenle sonda biraz gözlerim dolmuş olabilir Bu arada bence bazı kısımlar hıphızlı şekilde geçilmiş eğer detaylıca yazılsaymış polisiye romana bile dönüşebilirmiş. Yazardan okuduğum ilk kitaptı ve son olmayacağı belli oldu