Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Halide Edip beni Rus edebiyatına yönlendiren, içimdeki kitap sevgisini o edebiyatla doldurmama neden olan yazar. Ortaokulda sosyal bilgiler dersinde onun İngiliz mandasını savunduğunu öğrenince yazardan nefret etmeye başlamıştım. Daha sonra yazarın ana dilinde yazmaması, Atatürk hakkında altını dolduramadığı iftiraya varan sözleri, egosu ve ona duyduğum hisler beni onun içinde olduğu ve temel sayıldığı kendi edebiyatımıza yaklaşmaktan alıkoymuştu. Yıllar sonra bir yazarın anılarını anlattığı kitapta Halide Edip'e tutkun şekilde bağlı olmasına şaşırıp "Bir insan böyle bir yazarı neden sever ki?" diye sorgulamıştım. Çocuk aklı işte, aklımda Halide Edip hem İngiliz mandasını savunan hem mitinglerde kurtuluş diye bağıran bir ikiyüzlüydü ve kalemi kuvvetli olsa bile karakteri yüzünden okunmamalıydı. Yakup Kadri okuyarak kendi edebiyatımıza dönünce Halide Edip'e de bir şans vermek istedim. Handan'ı ve Sinekli Bakkal'ı sevdim, özellikle yazarın kadına bakışından çok etkilendim. Her yönden gelişmeye açık olan kadın (ve aslında tüm insanlar) bakışı gerçekten güzeldi. Kalemi Yakup Kadri kadar edebi olmasa da güzeldi. Bakış açımı değiştirip onu daha yakından tanımak için (ve onun hakkında yanıldığımı kendime itiraf etmek için) tüm eserlerini okumaya karar verdim. Fakat bu eseri aklımdaki ilk Halide Edip görüntüsünü o kadar besledi ki bir an "Bir daha asla bu yazarı okumam istemem" diyeceğim bir noktaya geldim. Halide Edip'in sürekli "Herkes korktu, ben korkmadım, herkes ağladı, ben duygulandım çünkü benim çelik gibi sinirlerim var. Çünkü ben şöyleyim, ben böyleyim, ben, ben, ben..." demesi çok rahatsız ediciydi. Ayrıca Yakup Kadri'nin anılarında bulduğum ruhu onda bulamadım, yazarın kendiyle çelişen duyguları samimi gelmediği gibi bu duyguları taşıyan birinin çocuklarını Robert Kolej'den Amerika'ya kaçırma planları yapması, eserlerini İngilizce yazması, eserin İngilizce halinde Atatürk'e saldırıp Türkçesinde bu bölümlerin çıkarması da bana vatan duygusu taşıyan bir insanın hisleri gibi gelmedi. İngilizlerin hoşuna gitmek için onların suyuna giden ama orada buradaki konumuna sahip olamayacağını bildiği için burayı da el altında tutmaya çalışan bir insanmış gibi hissetmeye başladım. Bu yüzden ne bu eser ne de miting konuşmaları, Kurtuluş anıları artık bana samimi gelmiyor. Birkaç incelemede aynı sözleri görmek bana tüm bu sözlerimin yazara başta duyduğum nefretin sonucu olmadığını söylese de onu tanımak adına onu en iyi anlatan eserini Mor Salkımlı Ev'i okuyup düşüncelerime tekrar çeki düzen vereceğim. Kısaca çok sevdiğim bir kitap değildi. Dönemin anılarını anlatan kitaplar içinde ilk tercih değil.
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20192,841 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.