Gönderi

1936 bahar ve yazında Filistin'i kasıp kavuran şiddet dalgası Siyonizme, İngiliz emperyalizmine ve yerine kök salmış Arap liderliğine karşı kendiliğinden doğan bir halk tepkisiydi. 15 Nisan'da silahlı bir Arap çetesinin bir otobüsü soyup bir Yahudi yolcuyu öldürmesiyle olaylar başladı; ertesi akşam Haganah, iki Arap çiftçiyi öldürerek misilleme yaptı. Bu olaylar iki toplumu da kitlesel gösteriler düzenlemeye ve birbirlerine saldırmaya kışkırttı. Halkın huzursuzluğunu İngiltere'ye ve Siyonistlere karşı etkili bir silaha dönüştürmek isteyen yerel Arap direniş komiteleri 19 Nisan 1936'da genel grev ilan ettiler. Grev, Arapların göç kısıtlaması, arazi satışları ve demokratik bir hükümet kurulması taleplerinin İngiltere tarafından yerine getirilmesine değin devam edecekti. Halktan gelen direniş isteği Arap liderleri harekete geçmeye zorladı ve 25 Nisan'da müftünün başkanlığında milli bir örgüt olan Arap Yüksek Komitesi kuruldu. Hristiyanlar, Müslümanlar, Naşaşibiler, el-Hüseyniler ve İstiklal'in ileri gelen üyelerinden oluşan Arap Yüksek Komitesi, Filistinli seçkinler arasındaki grupları gecikmiş bir birleştirme girişimiydi. Komite grevi koordine etmeye çalıştıysa da, halkın çok gerisinde kalmıştı ve olayları yaratacak yerde onlara tepki gösterme eğilimindeydi. Grev yaz boyunca hızla yayıldı, Yahudilere ve Yahudi mülklerine saldırılar ve Ingiliz ulaşımını baltalama şeklinde devam etti. Arabuluculuk çabaları sonuçsuz kalınca Ingiltere isyanı bastırmak için kararlı bir girişim başlattı ve 1000 Arap ile 80 Yahudinin ölmesinden sonra Arap Yüksek Komitesi'nin emriyle grev sona erdi. Grev, Filistin Araplarının kırgınlığının derinliğini ortaya koymuş, ama hiçbir çözüm de getirememişti; sadece gelecekteki daha vahim şiddet olaylarının habercisi olmuştu.
Sayfa 286 - Agora KitaplığıKitabı okudu
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.