İbret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan.
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan,
Önü yoktan, sonu yoktan, bu kuru da'vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.
Yine harika sayılardan biri olmuş. Uzun zamandır okumadığım için özlediğimi hissediyor ve “gerçekten abarttığım kadar mıydı?” Diye içimden geçiriyordum. Abarttığım kadarmış.
Bu sefer kelimelerdeki ağırlıktan söz etmek istiyorum.
Abdülbaki İşcan “Ağır Zamanlar” adlı yazısı karşılıyor bizleri… Tam Kudüs’e, annelerine, çocuklarına ağlarken karşılaşmak tevafuk oldu. Sanki şu tıkanmış kulaklarımıza ve her şeye muhalefet olan dilimizin sessizliğine haykırmış.
İçimde yaşadığım fırtınayı ve kalbimin ağrılarını anlayan bir dert ortağımın varlığını hissettim. Benim üzüldüklerime üzülen, benim kafama taktıklarımı kafasına takan birileri varmış dedim.
Bu İslam kardeşliğidir. Ve islam; başkalarının dertleriyle dertlenen zarif insanların işidir.
Emin Gürdamur “Yazar Gibi Okumak” adlı yazısında okuyucu olan herkesin faydalanacağı birçok konuya değinmiş. Benim de aklımda olan, içten içe düşündüğüm; örneğin süper hızlı okuma, aynı kitabı okuyup farklı sonuçlar çıkarmanın sebepleri ve Cemil Meriç… Anladım ki; Herkes okuyucu olabilir ancak okumak, okudukların kadar değerlidir.
Hilal Koç Hancı’nın “Edebin Bir Taç Olduğunu Unuttuk Mu?” yazısında Kuran’ı Kerim’de bizzat belirlenen görgü kurallarını (…evlere ve odalara izinsiz girilmesi, yüksek sesle ve kaba konuşulmaması, insanların ayıp ve kusurlarının araştırılmaması, insanlara hoş olmayan lakapların takılmaması, muhatabın küçümsenip hor görülmemesi, kötülüğe karşı verirken dahi haddin aşılmaması ayetlerde bildirilen kurallardır.) okuduğum zaman herkesin bu kuralları gerçekleştirdiği bir dünyayı hayal ettim. Ve bunlara maruz kalmayan kimsenin olmadığı bir dünyayı hayal ettim.
Ve bunun gibi nice güzel yazılar okudum.
Bazı kitaplar, dergiler böyledir; ismiyle başlar ders vermeye… “Geçerken” der ve anlayana hayatı anlatır. Okuyun derim. Bir nokta olduğumu anladığım bu günlerde fazla da söz söyleyemem.
Sağlıcakla kalınız.