Locke'a göre, iman, akıldan enikonu farklı olmakla beraber tamamen
bağımsız da değildi: Vahiy olduğu farz edilen her şey akıl tarafından incelenmeliydi. Gelgelelim bağnazlık, akıldan bağımsız olarak benimsenmiş iman demekti... Aklı kullanarak sahici olup olmadığına karar vermeden, vahiy
olduğu farz edilen bir şeyi kabul etmek, "temelsiz faraziyeler"i yahut da
"ateşli ya da bağnaz bir zihnin oyunları"nı kabul etmek demekti..."Eğer akıl
kanıların doğruluğunu... araştırmazsa,
esinler ve kuruntular, doğruluk ve yanlışlık aynı ölçütlere sahip olacak, bunları birbirlerinden ayırmak ise mümkün olmayacaktır"
Sayfa 489 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.