Gönderi

Ankara Acıları
hüznümün dudağıdır gökte açan karanfil talih, bir cellat gibi vurdu yüreğimizi ateşler ülkesinde o ve ben, iki mahkum kâh bir sevda çölünde parlayan ay ışığı kâh rüya bahçesinin zehirli sarmaşığı uzaklardan bir rüzgar esiyor efil efil sessizlik, acze düşen bir hayal kadar sefil şimdi gül, ey korkular şehrinin yelpazesi hasretin o en uzun, acının en tazesi neden hala tütüyor burnumda karanlığın ruhum neden yıllardır kahrının pervanesi bu esrar senin midir, yoksa gemilerin mi hemen hergün bir yıldız kayıyor gözlerinden gözlerin kan ağlayan deniz kadar derin mi yoksa habersiz misin ruhumun kederinden ah, bağrımda pütürlü bir bıçak kadar keskin tabutumu bekliyor ankara acıları bu ne bir aşk masalı, nede heyula ve kin dumanlı bir çöküşün en kara acıları
Nurullah Genç
Nurullah Genç
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.