Haleb'de, Ebu Ali el-Hasen b. İsmail el-Kaylavi, bana
şunları haber verdi :
"Mütalaa ettiğim bazı kitaplarda şunları okudum : 'Şerif Ebu
Ya'la b. el-Hebbariyye, vezir Nizamülmülk'ten daima ödül alırdı. Bir defasında iki kıt'a şiir yazmış, birisiyle veziri övüp ödül almış,
ötekisiyle de onu yermişti. O, şiirlerin yazılı olduğu her iki kağıdı sarığının
içine koyup Nizamülmülk'ün huzuruna çıktı ve ondan, karşılığında
ödül almayı umduğu övgü parçasını vermek isterken, içinde
yergi yazılı kağıdı (yanlışlıkla) ona takdim etti. Nizamülmülk bir
de haktı ki, kağıtta şu şiir yazılıydı:
İbn İshak'ın makam sahibi olması, kader'in ona yardımda bulunması
ve o makamın kendi üzerinde kalıp Ebu'l-Ganaim'e keder vermesi,
garip bir şey değildir. Çünkü zaman, öküzlerden başka bir şeyle dönmeyen bir su dolabına benzer.
Şairin Ebu'l-Ganaim'den maksadı, sultan Melikşah'ın adamlarından
olan ve Nizamülmülk ile aralarında düşmanlık bulunan
Tacülmülk idi. Ebu Ali el-Hasen sözüne devamla:
"Nizamülmülk, bu beyitleri okuyunca bunların karşı tarafına
'Bu kavvad herife alacağının iki katı verilsin' diye yazdı ve şiirin yazılı
olduğu kağıdı ona verdi. Bunun üzerine İbnü'l-Hebbariyye, kağıdı
alıp bakınca özür dilemeye haşladı. Nizamülmülk, ona:
'Hiç bir şey söyleme, kağıdı al, Divan'a git' dedi. İbnü'l-Hebbariyye
hemen Divan'a gidip tahsisatını aldı. Ebu Ali el-Hasen sözüne
devamla:
Gerçekten İbnü'l-Hebbariyye, bu olaydan sonra Nizamülmülk'ü şu şiirle yerdi:
Fazilet ve kerem sahiplerinden başkası, izzeti nefsini asla korumaz.
Ben, fakirliğime önem vermiyorum; halbuki köpekler, Ebu Ali ailesinin
üzerindedirler.
Bunun üzerine Nizamülmülk, onun öldürülmesini emretmişse
de sonradan afv etmiştir.