Bir sene önce incelemesini yaptığım Vahşetin Çağrısı’ndan sonra şimdi de Beyaz Diş..
İki kitabın birbirine çok benzediği düşünülse de tamamen aynısı demek Jack London’a haksızlık olur diye düşünüyorum.Evet, olaylar her iki kitapta da soğuk kuzey topraklarında geçer. Bunun yanı sıra altın avcılığı, sadakat,sevgi,iyi ve kötünün zıtlığı, yaşama bağlılık, içgüdüler, hayvanlar üzerinden toplumlara yapılan eleştiriler de her iki kitapta da benzerken kurgu yönüyle farklılaşır.
Birinde sıcak yuvasından koparılıp özgürlüğünü kaybeden, türlü kötülükler gören Buck’ın yavaş yavaş kendi özgürlüğünü kazanmasıyla vahşi bir kurta dönüşmesi anlatılırken; diğerinde ise yarı kurt yarı köpek olan Beyaz Diş’in annesi Kiche’den ayrılışını, varoluş mücadelesini, yaşadığı tecrüberle yasaları öğrenmesini, sevginin iyileştirici gücüyle vahşi kurttan evcil bir köpeğe dönüşünü okuruz. Vahşetin Çağrısı gibi gerek olayların sürükleyiciliği gerekse diliyle bambaşka tatlar aldığım bir okuma serüveniydi. Okunmalı, okutturulmalı..:)