Gönderi

1913'te Siirt'te Hizanlı Şah Şehabettin, Abdülhamid'in hal'i ile sonuçlanan Meşrutiyet rejimine karşı ayaklanmış ve bu ayaklanma İttihatçılar tarafından bastırılarak Şeyh ile birlikte birçok insan idam edilmiştir. II.Meşrutiyet'in ilanına en şiddetli tepki Berzencilerden ve onlarla olan aşiretlerden gelmiştir. Abdülhamid rejimine son verilmesiyle birlikte, bu sistemin kendilerine sağladığı ayrıcalıkları kaybedeceklerini anlayan ve kısmen de bu dönemde oluşan iktidar boşluğunu değerlendirmek isteyen Şeyh Said Berzenci isyan etmiştir. Ancak Said Berzenci bir İttihatçı komplosu ile önce Musul'a davet edilmiş ve orada halkın galeyana gelmesi sonucu linç edilerek ortadan kaldırılmıştır. Bu olaylar İttihatçıların ve Cumhuriyetçilerin yöntemlerinin Abdülhamid'in yöntemlerinden farklı olduğunu ortaya koymaktadır. Şüphesiz yöntemlerdeki farklılık amaçlardaki farklılıklarda kaynaklanıyordu. O gün için iktidarı ellerinde tutan İttihatçı veya Kemalist kliklerin İslam birliği gibi hedefi yoktu. Devleti hızla Türk kimliği üzerine kurulu bir ulus-devlete dönüştürüyorlardı ve olabildiğince batıcı, rasyonel ve seküler bir fikir dünyaları vardı. Buyüzden onlar için birilerinin Seyyid olması, ailesinin Sadat-ı Berzenci namıyla onurlandırılmış olması ve soyunun temizliği çok fazla da önemli değildi. İttihatçıların dünyasında en kutsal kavram artık "devlet" ti. Abdülhamid devleti belki de din için yaşatmak istyordu, İttihatçılar ise devlet için her şeyi, dini hatta toplumun kendisini bile öldürmeye razıydılar.
Sayfa 414 - NûbiharKitabı okudu
·
44 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.