Gönderi

Diğer taraftan mimari de, musiki gibi insan ruhuna şekil veren bir belli belirsiz- telkin vasıtasıdır. Sefer tası gibi üstüste dizilmiş apartman katlarında yaşamanın insanların ruh sagligina iras edeceği zararlar da saymakla bitmez. Mesela alçak tavanlı ve küçük odali dairelerin de rûhî inkabazlara amil olacağı izahtan värestedir. Neden mümin bir insan bir yüce måbede girdiği zaman ferahlık duyar?! Çünkü onun yüksek kubbesi ve tevhid akidesine göre şekillenmiş olan mimari tarzı rûhî taleplere muvafik düşer. Huzurun sebep ve kaynağı budur. Peki öyleyse, iktisadi şartlar itibariyle müstakil, geniş tavanlı ve bahçe içinde bir evde oturma şansı bulamayanlar ne yapmalıdır? Böyleleri muhakkak menşeleri olan köy-kent gibi yerlerdeki ikaametgahlarını muhafaza etmeli ve hiç olmazsa yazın birkaç ay oralarda vakit geçirerek yorgun ruh ve bedenlerini dinlendirmelidirler. Doğru olan böyle yapmak olduğu halde bizde apartmanda oturmak bir meziyet sanılmakta ve bu çirkin barinma şekli köylere kadar sirayet etmiş bulunmaktadır Halbuki Batı taklidçiliğinden neşet etmiş olan bu temayülün batıdaki tatbikata tamamen ters olduğundan kimsenin haberi yoktur.
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.