Jérôme, sana kusursuz sevinci gösterebilmeyi isterdim.
Bu sabah kusma nöbetiyle elden ayaktan kesildim. Hemen sonra kendimi o kadar takatsiz hissettim ki, ölmeyi umut ettim. Ama hayır önce müthiş bir sükûnet bütün varlığımı kuşattı, sonra, bir kaygı aldı beni, ruhum ve bedenim beraberce ürperdi; ani ve hayal kırıklığıyla dolu bir aydınlanma gibiydi. Odamın duvarlarının korkunç çıplaklığını sanki ilk defa gördüm. Korktum. Şimdi de kendimi rahatlatmak, teskin etmek için yazıyorum. Ya Rabbi! Sonunda küfre düşmeden sana ulaşabilecek miyim?
Tekrar kalkabildim. Çocuk gibi dizlerimin üzerine çöktüm.
Şu an ölmek isterdim, çabucak, yalnız olduğumun bir kere daha farkına varmadan.