Franz Kafka’nın babasına yazmış olduğu ancak babasının hiçbir zaman okumadığı mektup türündeki bu eser kesinlikle okunmaya değer. Eser 57 sayfa ama kesinlikle hızla okunabilecek bi eser değil, çünkü çok fazla duyguyu bir arada içeriyor.
Ataerkil ve özellikle çocuklarından fazla beklentileri olan baba figürünün çokça bulunduğu, anne figürünün ise baba ve çocuklar arasındaki dengeyi bulmayı çalışırken arada hırpalandığı (bizim gibi) toplumlarda Franz Kafka’nın babasına benzer bir çok baba bulabileceğimize de eminim. Bu nedenle birçok kişinin eseri okurken yazar ile ortak bir duygu durumunda olabileceğini ve/veya gerçekten baba ile olan ilişkinin karakter gelişimini farklı bir yöne çekebilme ihtimalini düşündüreceği bir eser.