Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1918. Bitlis'e vali atanan M. M. Kansu.
Osmanlı İmpara­torluğu'nun bütün refah ve imkanlarından faydalanmış olarak büyüyen ve doğu şehirlerimizin en mamurlarından biri olan Bitlis, bir harabezardan farksızdı. Rus istilası şehri yıkmıştı, yine Rus ric'ati yakmıştı ve Ermeni çetelerinin katliamları ve muhaceret vilayet merkezinde insan ve aile bırakmamıştı. Şehirde ve harabeler arasında ancak iki yüzü geçmiyen insan bulduğumuzu söylersem, buna asla hayret edilmemelidir. O insanlar da açlıktan, her çeşit yoksulluktan perişan ve bitkin bir halde bulunuyorlardı. Hoş, biz de, hemen bu aç ve bitkin insan kafilesinin arasına katılıvermiştik. Üç, dört ay, hepimiz Kelkil denilen darı hamurundan ekmek ve buna tek katık olarak da devedikenine benziyen ve kendi kendisine yetişen kengil denilen bir otu yemeye mahkum ve mecbur kalmıştık. Ancak bu mahrumiyete, gıdasızlığa katla­narak teşkilatlanmaya, iaşe organizasyonu kurmaya, muhaceret bölgelerinden halkı geri getirmeye ve kalkındırıp müstahsil hale sokmaya, asayişi düzenine koymaya çalışıyorduk. İşte biz bu safha ve bu sahneler içinde iken imparatorluğun mağlu­biyet ve felaketi de bir çığ halinde hızlanıyor ve vatanın her tarafında milli kader tamamiyle makus bir tecelliye tabi bulunu­yor, yer yer istila orduları Anadolu'nun bağrına bir hançer gibi saplanmak üzere ilerliyorlardı.
Sayfa 7 - Türk Tarih Kurumu.
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.