Şair T.S Eliot’ın sözünü bilir misin?
• Hangisini?
- Şu; çoğu kimse bütün insanların uzun bir hayatı hakettiğini düşünür, oysa işin gerçeği herhangi bir hayatın muhtemelen hak ettiğimizden daha uzun olduğu.
• Bazen kızınca, bildiğim tüm o kötü şeyleri insanların yüzüne haykırmak istiyorum. Hissetmek zorunda kaldığım tüm o korkunç şeyleri onlar da hissetsin istiyorum.
- Böyle yapabilirsin. Beni o sahnenin içine çekmeyi, böylece beni yaralamayı deneyebilirsin ama ikimizde biliyoruz ki orada sadece sen varsın. Dehşet benim dehşetim değil. Neden bunu yapmak isteyesin?
• Bezen kendi yaşamınızın öyle bir boşaldığını hissedersiniz de başkalarının yaşamlarındaki tüm detaylar sizi yaralamak için tasarlanmış gibi gelir ya, işte böyle bir şey.
- Herkesin krizlerle farklı bir şekilde başa çıktığını ve acısını farklı şekilde yaşadığını unutmamalısın. Bu yüzden yaşadığı kayıplara senin gibi tepki vermeyen insanları yargılamamalısın.
Bu denli dikkatli yaşamış olan ben, hayat üzerine ne biliyordum?
Kim, ne kazanmış ne kaybetmiş, sadece hayatın başına gelmesine izin vermişti?
Kimin olağan hırsları olmuş ve onların gerçekleşmemesiyle çok çabuk uzlaşmıştı?
Kim incinmekten kaçınmış ve buna hayatta kalma yeteneği adını vermişti?
Kimin kendini kınayışları gerçekte hiçbir zaman acı vermemişti?
İncinmekten her zaman nasıl kaçınabileceğini bildiğini düşünen birisinin uğradığı bir incinme ve tam da bu sebeple uğranan bir incinme.
Şu anda esas merakımı çeken şey, bütün bu başıma gelenleri okumanın sizi rahatsız edip etmediği ve bugün için üzerinde güvenle oturduğunuz güzel koltuğunuzun bir anda, bir daha yerine gelmemek üzere altınızdan çekilip alınabileceğini bilip bilmediğinizdir.
Yoksa siz kendinizi çok mu güvende hissediyorsunuz?
Sizin temellerinizin benimkinden daha sağlam kazıklara oturduğunu mu düşünüyorsunuz?
Benim düştüğüm durumu, sizin başınıza gelmesini hiç olmayacak bir olasılık olarak mı değerlendiriyorsunuz?
Okurken benim yerimde olsaydınız yapmaktan kaçınacağınız hatalı davranışlarımı aklınızın bir yerine yerleştirdiniz mi?
Benim durumumda olsaydınız, daha kusursuz bir ağırbaşlılık sergileyebileceğinizi düşünüyor musunuz?
* Bir Son Duygusu
* Dokuz Gün
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.