Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Serkan yazan

Serkan yazan
@Serkan015601
3 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Çok fazla konuşuyor, çok fazla uyuyordum ve kendimi diğer insanlardan, hatta kendimden birkaç saniye geri de hissediyordum, sanki olaylara katılmak yerine yalnızca izliyordum, bir tiyatro oyununu izlemek gibi ama aynı zamanda hakkında konuşmak zorunda olduğun bir oyun. Beni bilen insanların sayısını sıfıra indirmek istiyordum, katlanmak değil. Yapabilseydim, bütün hatıralarımı silerdim.
Reklam
Nietzsche'nin de söylediği gibi, yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz. Anlamlı bir hayat, zorluklar içinde geçse de son derece tatmin edici olabilir, buna karşılık anlamsız bir hayat da ne kadar konforlu olursa olsun korkunç olabilir.
Søren Kierkegaard'a “Dünya nasıl sona erecek dersiniz?” diye sordular. Oda şu cevabı vermişti. "Bir gün" dedi. "Tiyatronun perde arkasında yangın çıktı. Palyaço gelip salondakileri uyardı. Oysa izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu. Palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı.Bana sorarsanız dünya böyle sona erecek. Her şeyin bir şakadan ibâret olduğunu sanan insanların tezahüratları eşliğinde."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Garcia Marquez Yüzyıllık Yalnızlık romanını bitirip kitabı yayınevine göndermek için postaneye gittiğinde ücret 83 peso tuttu ve Marquez parasını kontrol ettiğinde yalnızca 43 pesosu olduğunu fark etti. Kitabı ikiye bölüp görevliden ücretin 43 pesoya denk gelmesini istedi ve yayımcıya kitabı bu şekilde bölerek yolladı. Geçim sıkıntısından dolayı kitabın kalan kısmını rehinler vererek gönderebildi. Sonrasında ise ulusal onur ödülü aldı ve 50 bin pesoluk banknota Marquezin resmi basıldı.
Sabahattin Ali’nin dediği gibi; “Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun…”
Reklam
Ölüm, her şeyi anlamlı kılar bir anda. Yalnızca yaşayanlar tutarsız görünür. Ölüm, onların yaşamını oluşturan olay dizisini sona erdirir. İşte ondan sonra, boyun eğip olaylara anlam yüklemeye çalışırız. Anlam yüklemeyi reddetmek, bir yaşamın, dolayısıyla yaşamın kendisinin saçma olduğunu kabullenmek demektir.
“Bir güzel sanat eseri daha yaratabilirsem, kötülüğün zehrini, korkaklığın alaylarını etkisiz hale getirmiş, küçümsemenin çatallı dilini kökünden koparmış olacağım. Eğer yaşam benim için bir sorunsa, ki mutlaka öyledir, ben de yaşam için bir sorunum.”
Annem aynı soruları sormaya devam ediyor: Neden mutlu değilsin? Seni nasıl mutlu edebiliriz? Seni üzen nedir? Keşke ona bunun mutlu ya da üzgün olmakla bir alakasının olmadığını açıklayabilseydim, bu sorular bütün bu konunun çok uzağındaydı. Hala sormaya devam ediyor. Kimse her zaman “mutlu” ya da her zaman “üzgün” değildir. Bu duygular geçici
Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?
"Denizi seviyorsan dalgaları da seveceksin. Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin."
Reklam
Ne kadar dikkatli olursanız olun, hep bir şeyleri kaçırmış gibi hissedeceksiniz; sizi derinden etkileyen, tamamını tecrübe edemediğinizi söyleyen o berbat his. Dikkat kesilmeniz gereken dakikaları hızla geçmenizin yarattığı o zavallı duygu hep kalbinizde olacak. Yani o hisse alışsanız iyi olur. Günün birinde tüm yaşamınız bu histen ibaret olacak çünkü…”
İnsan, öğrenen hayvandır. -Konfüçyus İnsan, araştıran hayvandır. -Thales İnsan, sorgulayan hayvandır. -Sokrates İnsan, konuşan hayvandır. -Descartes İnsan, düpedüz hayvandır. -Nietzsche
Yaşarken anlaşılmak Yusuf Atılgan'ın 1980'lerde Oğuz Atay'ı kaybettikten sonra yazdığı bir yazı var, diyor ki; "Günlerden bir gün bir paket geldi bana, açtım içinden bir kitap çıktı, "Tutunamayanlar" kitap imzalıydı ve içinde de şöyle bir yazı vardı. "İlgileneceğinizi umarak.." Yusuf Atılgan kitabı okur,
168 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.