Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serkan yazan

Serkan yazan
@Serkan015601
3 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
  - Benim de senin sevmediğim yönlerini söylemeye hakkım olmalı. Nezaket kuralları içindeki bir konuşma böyle olmalı. • Sorun nedir? Bendeki… ben de sevmediğin şey neymiş? - Beni sinir eden, kullandığın bir kelime oldu. Bana kibirli dedin. • Sanki hakkın varmış gibi her yeri talan ediyorsun. - Ben de, sende ki aynı huyu sevmiyorum. Asıl kibirli
Reklam
Büyük acı içindesin. Bunun ne kadar zor olduğunu biliyoruz. • Geçmiş zaman duygusunu kaybettim. Her şey şimdiki zamandan ibaret. Geçmiş, bir şeyleri hesaba katmana yardımcı oluyor. Ama bir de kaçamazsan… - Peki, geleceğin bir yardımı olmaz mıydı? • O, ulaşılmaz bir şey. Şimdiki zamana zincirlenip kalıyorsun. Neysen ona. - Acaba, ha gayret deyip bu
Freud yazısında şöyle der: “Ahlakın kaynağını belirlerken, gelişim sıralamasında nefretin sevgiden önce geldiğini göz önüne almalıyız.” Bir insanla kurulan ilişkiden kurtulma ve çıkıp gitme isteği hep ilişkiye girme isteğinden daha fazladır. Nefret sevginin önüne geçiyorsa, herhangi bir ilişkiden çıkmak da ilişki içine girme arzusunun hep önüne

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gölgelere kaçtığımı hissediyorum, kendimi örümcek ağlarıyla sarmalıyorum, üzerime attığınız gerçekten kaçıyorum. Kara pelerinimi, ölümü göstermek, ve sizi onunla tehdit etmek istiyorum. Sylvia Plath, 11 Şubat 1963 - İntihar. Şu andan başka hiçbir şey gerçek değil ama ben yüzyılların ağırlığı altında boğulduğumu hissediyorum. Sanki asıl öldürmek
Anlamıyor muyum sanıyorsun? Sağlıklı rolü oynuyorsun. Herkes de sana inanıyor. Bir tek ben senin ne kadar çürümüş olduğunu biliyorum. Bu umutsuz varoluş rüyası. Görünüş değil, varoluş. Her an bilinçli. Uyanık. Aynı zamanda senin kendin için kim olduğunla başkaları için ne olduğun arasındaki uçurum. Baş dönmesi hissi ve en azından açık olmak için duyulan sürekli arzu. İçinin görülmesi için. Hatta parçalara ayrılmak ve belki de tümüyle yok edilmek için. Sesin her tonu bir yalan, her hareket yeni bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme. İntihar etmek mi? Oh, hayır. Bu çok çirkin. Sen yapmazsın. Ama hareket etmeyi reddedebilirsin. Konuşmayı reddedebilirsin. O zaman en azından yalan söylemezsin. Böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Böyle olduğuna inanır insan. Ama gördüğün gibi gerçeklik bizimle dalga geçer. Sığınağın yeterince sağlam değil. Hayat her şeyin içine sızar. Ve tepki vermek zorunda kalırsın. Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. Hatta orada bile fark etmez.
Reklam
Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar... Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın-ara vermeyi. Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. Yaşamın ne güzel olduğunu görmenin yolu, ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor.
Geri111
172 öğeden 166 ile 172 arasındakiler gösteriliyor.