Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Eylemsizlik de bir eylemdir.
Düşünün bir kitap var ve sadece 56 sayfada size hayatın en önemli olgularından birini büyük bir şiddetle sorgulatıyor. Bu sorgulamayı ilk kez death note animesinde tatmıştım. Death note size adaletin gerçekte ne olduğunu büyük bir şiddetle sorgulayıp düşünmenize sebep olan harika bir başyapıttır, mutlaka izlemelisiniz. Bu kitap ise çok kısa bir sürede kendinizi verirseniz bu sorgulamayı size yaptırtacaktır. Kitap Erdemin dört ismi olan - Kılıcın Işığı, Adalet Pınarı, Teselli Tarlası ve en sonda Yalnızlık Yıldızı - Virata adında büyük bir savaşçıyı (yada bilgeyi) merkezine alıyor. Virata kralın en değer verdiği ve güvendiği hizmetkarı, askeri ve komutanı. Zaman içinde virata kralı korurken istemediği bir hata yapar. Bu hatasından dolayı kendini affedemez ve krala artık bu işi yapamayacağını söyler. Kral ise Virata'ya çok güvendiği için onu başyargıç yapar ve adaleti sağlamasını ister. Altı yıl boyunca suç işleyenler dahil kimse onun verdiği kararların adil olmadığını söylememiştir, ta ki son sorgusuna kadar. Son yargılamasında bir mahkumun ona "Başkalarının sözlerinden hakikati nasıl öğrenebiliyorsun?" sorusunu yöneltmesi ve adil olmadığını söylemesi üzerine, verdiği kararların ve cezanın acımasızca olduğunu ve bu cezaların ne kadar acı olduğunu anlamadığını söylemesi üzerine kendisi bu acıları tatmak ve adeleti öğrenmek üzere suçluya verdiği cezayı 1 ay boyunca deneyimlemek ister. Aslında virata o kadar adildir ki görev süreci boyunca kimseye idam cezası bile vermemiştir. Yine de adaleti sorgular. Burada aslında adaletin neredeyse hiç bir akılla sağlanamayacağını, çok üst hatta ilahi bir akılla sağlanabileceği üzerinde düşünmeye başlıyoruz. Kitabı okurken neden kitabın adının ölümsüz bir kardeşin gözleri olduğunu merak etmeye devam ettim. Ne zaman ki sonlara yaklaştım o zaman anladım. Virata hayatı boyunca kardeşinin gözlerindeki ifadeyi unutmamış ve o ifadeyi her gördüğünde kendini uçsuz bucaksız hayali bir dünyada acı içinde kaybolmuş olarak buluyordu. Kardeşinin gözleri gibi bakan gözleri başkalarında her gördüğünde kalıplaşmış anlamları ve kendini sorguluyordu. Bunu ilk olarak yargıladığı bir suçluda daha sonra ise oğlunun dövdüğü kölesinde gördü. Virata aynı gözleri tekrar gördüğünde köleliğin doğasını ve doğru olup olmadığını sorgularken size de bunu düşünmeye itiyor istemsizce. Oğulları ile köleleri serbest bırakacağını söylediği an anlaşmazlığa düşünce tamamen ormanın bir köşesinde kendine doğal yollardan yaptığı kulübesinde inzivaya çekiliyor ve tek dostları hayvanlar oluyor. Kuşlar ve ormanda bulduğu yaralı bir maymunla dostluk kuruyor, içinde erdemi bulup yaratıcısına daha yakın olmayı ve günahın her şeklinden uzak durmayı amaçlıyor. Yalnızlık Yıldızı unvanınıda bu kısımdan sonra ediniyor. Kahramanımız gel zaman git zaman bir durumdan dolayı şehre inmek zorunda kalıyor ve orada kardeşinin gözlerindeki aynı ifadeyi taşıyan bir kadınla karşılaşıyor. Kadınla konuştuktan sonra bu 4 erdemli ismi de terk etmiş oluyor. Kendisininde dediği gibi: "...ağabeyimin gözleri aracılığıyla acı çekenlerin bakışlarında bana görünür olan şeyler..." Bu acı gözler büyük bir bilge mi doğurdu yoksa insanın insan olduğunu fark etmesine mi yol açtı. Sorusuz bir cevap bu. "Eylemsizlik de bir eylemdir." diyor Virata ve ekliyor, "Özgür insan özgür değildir ve eylemsiz olan günahtan kaçamaz. Sadece hizmet edenler özgürdür, başkasına veren, tüm enerjisini bir işe veren ve sorgusuz sualsiz eylemde bulunan insan özgürdür." Anladığınız üzere kitap son kısımda bana özgürlüğü ve bilgeliğide sorgulattı ama özellikle bana kattığı bir bakış açısı oldu ve o yüzden bu kitap benim için değerli bir yerde duracak her zaman. Hiç bir şey yapmamanın da bir şey yapmak olduğunu gördüm. İnsanlardan ne kadar uzak durmaya çalışırsam çalışayım muhtemelen hep başarısız olacağım. Önemli olan da uzak durmak değil aslında onlarla yaşamayı öğrenmek ve kabul etmek. Yinede bu benim için çok zor, bu bakış açısını edinmiş olsamda insanların çoğu kötü ve iğrenç olduğu için onlarla yaşamayı nasıl öğrenebilirim emin değilim. Bunu zaman gösterecek. Kitabın anlatımı harikaydı, 50 sayfada bunu nasıl başardın
Stefan Zweig
Stefan Zweig
demeden duramadım. Tavsiye ederim, mutlaka okuyun.
Virata ya da Ölümsüz Bir Kardeşin Gözleri
Virata ya da Ölümsüz Bir Kardeşin GözleriStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 20174,988 okunma
·
172 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.