Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
Umut kelime anlamına baktığımızda olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey olarak karşımıza çıkar . Tatar çölü de tabiri caizse umudun bireyin hayatındaki varoluşsal bedelinin bize en açık ve yalın anlatımıdır. Dino Buzzati, romanın ana kahramanı Giovanni Drogo’nun tükenmeyen umudunu ilmek ilmek işlemiş ve tüm okuma boyunca okuyucuyu da bir devinim beklentisi içinde tutmuştur. Bir asker olan Giovanni Drogo ilk görev yeri olan Bastiani kalesine doğru yola çıkarken “neredeyse dönüşü olmayan bir yola çıkışının sezgisini hissediyordu”. Nitekim ailesini ,şehir hayatının eğlence ve rahatını ardında bırakan Drogo daha kaleye varmadan geri dönme hesapları yapmasına rağmen bir ömür kalede bir umut uğruna kalacaktı. Bastiani kalesinin çıplak ve rutubetli duvarları, sessizliği ve ölgün ışıkları arasında tüm askerlerin beklediği kuzeyden gelecek olan düşman ve bu düşmanı alt edip askeri başarılar kazanma umudu Drogo’nun bütün ömrünü burada geçirmesine sebep olacaktı. Kendi iç hesaplaşmalarında ara ara umudunu sorgulasa , umudunu yitirir gibi olsa da geçen yılar Drogo’un umudundan bir şey eksiltmeyecekti. İzin alıp şehre döndüğünde kendisini amaçsız ve umutsuz hisseden Drogo kendisini kaleye ait hissedecek. Ve kaleden ayrı şehir hayatında yazar bize Giovanni’in hissettiklerini ve düşündüklerini şu cümlelerle aktaracak: “Eskiden yaşamını besleyen her şey uzaklaşmıştı, kendi yerinin rahatlıkla işgal edildiği yabancı bir dünyaydı o artık ve Giovanni , o dünyayı, şimdi biraz özlemle karışık da olsa , dışarıdan seyrediyordu;oraya geri dönmek kendisine rahatsızlık verecekti. Yeni simalar farklı alışkanlıklar, yeni aşklar, alışık olmadığı konuşma tarzları oluşmuştu. Artık bu onun yaşamı değildi; o başka bir yola koşulmuştu. Geriye dönmek aptalca ve boşunaydı.” Drogo’nun yıllarca beklediği düşman onu yaşlılığında hastalık döşeğinde bulacak ve o düşmanla çarpışmak yerine Bastiani kalesinden ayrılmak zorunda kalacaktı. Kaleden ayrılan Giovanni umudunun yerle bir olduğunu ve o umutla birlikte bir ömrü tükettiğini anlayacak. Ve kendi deyimiyle “ Demek ki yaşam bir tür şakaydı ; Kibrinden girdiği bir iddia yüzünden her şeyini yitirmişti.” Bu hakikati farkettiğinde kendi tabiri ile en büyük düşman yani ölüm Giovanni Drogo’ya doğru ilerliyordu. Kitapta kaledeki bürokrasi, kurallara sıkı sıkıya ve lafzi manada bağlılık, ve bu tek düzeliğe, sıkıcı düzene olan bağımlılık gibi pek çok üzerinde durulacak düşünülecek meseleler mevcut. Drogo’nun bir savaş umuduyla yaşaması beni çok düşündürdü. Bir insanın asker olsa dahi savaşı umut etmesini ve tüm hayatını bunun için feda etmesini algılamak çok zor. Burada Giovonni’nin umuduna baktığımızda hayatta kalmak ve başarmak üzerine ancak kitabın sonuna geldiğimizde bu iki umudun da insanı insan yapmak için yeterli olmadığını görüyoruz. Ezcümle üzerinde tekrar tekrar düşünülüp ,pek çok kez okunabilecek bir eserdi. Eser hakkında yazılan yazılara ve yapılan akademik çalışmalara göz atarak okumanızı tamamladığınızda hem daha doyurucu hem de başka okumalara kapı açacak nitelikte bir eser olduğunu görebilirsiniz.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.