Emeklilik, Kıdem Tazminatı, Yaşlı Adam.Bir yaşlı adam vardı, bunu kendin olarak düşün.
Bir deniz vardı, bunu hayatın olarak düşün.
Bir büyük balık vardı, bunu emeğin olarak düşün.
Çalışıp çabaladın.
Ellerinden, dizlerinden, gözlerinden, omurgandan oldun.
Büyük balığın peşinde ömrünü savurdun.
Koca bir denizin içinde tek başına avundun.
Zaman verdin, emek verdin,
Yeri geldi ödün verdin.
Hayaller kurup sevindin.
Hakkın olan için didindin.
Bazen emeğin ağır geldi yere serildin.
Sonunda,
Belki de ömrünün sonunda.
Büyük balığı devirdin.
Şans yüzüne güldü, talihin döndü diye bilindin.
Daha hevesini alamadan balıktan,
Sardı yanını köpek balıkları,
Senin olan senindir demeden,
Her biri bir parça kopardı.
Emeğin,
Sevincin,
Gururun,
İri dişler arasında paramparça oldu.
Ömrünün son demlerini rahat geçirmek için,
Bulduğun kıyıya yanaşırken,
Kala kala elinde bir kuyruk, bir iskelet, bir burun kaldı.
İyi parçalar sistemin çarkları içinde
İri dişlere pay edildi.
Dedin ya kitabın sonlarına doğru
"Talihim yok benim." diye.
Bir senin değil, çoğumuzun talihi yok bil istedim.
Yıllarca emek verip ömür harcadığımız bu sisteme, senin balığın gibi nice balıkları yem olarak verdik köpek balıklarına, hâlâ veriyoruz. Ne onlar doyuyor yemekten, ne biz vazgeçiyoruz vermekten. Yaşlı adam sonuna dek savaştı, bizim yaşlılarımızda savaşacak can kalmadı.