On kadından biri Rosa Sauer , Hitler'in çeşnicilerinden biri seçildiğinde 26 yaşındaydı. Hitler için çalışmak, hayatını onun için feda etmek bütün Almanların yaptığı şey buydu aslında. Ama zehirli bir yiyeceği sindirmek,bir iniltiyle giden bir hayat,bir kahramanın değil bir sıçanın ölümü ile eşdeğerdi. Kadınlar kahraman olarak ölmezlerdi... Ve Rosa bu şekilde ölmek istemiyordu. Çok sevdiği George ile evliydi ,ama oda savaş döneminde istemediği halde askere gitmişti. Rosa da bu dönem içinde George' nin annesi ve babasıyla kalıyordu gidecek başka yeri yoktu. Onlatın evinde bulunmamayı umud ediyordu, taki gelip onu zorla götürene kadar. O artık Kurt'un inindeydi. Zorunlu ve kaçınılmaz olan bu yolculukta zehirle olan savaşı başlamıştı. Günde üç öğün ölüm korkusuyla yaşamak, korkuyu artık onun bir parçası haline getirmişti. Bu süreçte George'den hiç bir haber alamıyordu. Eline sadece kayıp olduğuna dair bir belge geçmişti. Bunun dışında onun hakında hiç bir bilgiye ulaşılmıyordu. Yıllar sonra savaş sıcak yüzünü gösterdiğinde , hiç ummadığı biri tarafından Berlin'e kaçması sağlanmıştı. Ve sonunda Rosa ve George ! Gözlerim hüzünle doldu... Biraz uzatma dışında ,etkileyici ve akıcı bir okuma oldu benim için. 2. Dünya savaşı döneminin insanların ve bir kadının üzerinde yaşadığı tahribatı okudum

Kurdun SofrasıRosella Postorino · Salon Yayınları · 2023147 okunma

·

231 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fadik