Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

116 syf.
8/10 puan verdi
"Falaka"
Çocukken ilköğretim zamanlarında hemen hemen bütün sınıf kitaplıklarında bulunan “Ömer Seyfettin’in Falaka” isimli eserini okuyan öğrencilerden biriydim. Ancak kitap üzerimde öyle bir etki yapmıştı ki bu “falaka” kelimesinden bile bir ürküntü duyar hale gelmiştim. Şimdi Türk Edebiyatı Klasikleri içerisinde bulunan “Ahmet Rasim-Falaka” adlı bu eser beni o günlere götürdü ve muhtemelen benzer bir kasvet çöktü üzerime. :) Eseri okurken şunu gördüm ki; yazar kendi çocukluk anılarını yazarken öncelikle çok sade, yalın bir dil kullanmayı seçmiştir. Ve falaka uygulamasına karşın benim gösterdiğim çekincenin kat be kat üstünde korku geliştirmiştir zamanında. Benim aklımda bu uygulamanın çocuk terbiyesi için kitaplarda övüldüğü kalmış nedense, bu yüzden yazar ile benzer çekincelerimiz olduğunu görmek beni bir nebze olsun rahatlattı kitabı okurken. Yazarın anılarından çeşitli konular dikkatimi çekti. Değinmek istiyorum ama öncelikle kitap sonu notum; “Elime alsam çabuk biterdi ama ben elime almadım, alamadım ve sonunda nihayet ki bitti. Yoruma dayalı başlıklarım aşağıda... Yağmur/ Ev/ Cumartesi :) Rahmet ve şükran...” 1- Tatlı çocukluk anıları: Çocuk çocukluğunu yaşamalı, yaşamadan büyümemeli... 2- Çocukluk yaşayamadan mektep: Eğer ki okul sevgisi aşılanmadıysa bu iş bir eziyete dönüşüyor... 3- Hayırsever insanların “kapama” adı ile mektebe giden çocuklara hediye kıyafet almaları; takdirlik.. 4- Hocaların/ öğretmenlerin tutumunun önemi; Hoca korkusu: “eli sopalı manevi haydutluk” diye bahsediyor yazar... 5- Dayak: şiddet fiziksel ve psikolojik boyutta hatta ölüme sebebiyet vermek dahi.. 6- Yazarla benzer şekilde çocukken yaz tatillerinde Kur’an öğrenmek için camiye gönderilecekken, camide çocukları dövdüklerini duyup ürküp gitmemiştik hiç.. Bu vesile ile o senelerde evlerini açıp, bizlere alfabe ve Kur’an öğreten büyüklerimize, teyzelere, ablalara şükran, Allah razı olsun, hayatta değiller ise Allah’tan rahmet diliyorum.. Günümüzde de camilerde cemaat bulunmadığından bahsediliyor işte bunlar biraz da buradan geliyor. Halbuki dinimin ibadethanesi, bir çocuk olarak oraya girmekten neden ürkeyim ki, değil mi??? 7- Dönemde kadına sokakta gülmek bile yasakmış. Erkek gülebilir ama kadın gülemez; ayıp, yasak, günah... 8- Türk Hekim yok, neden yok? Sonra sayfa 85’de izah etmiş bu durumu; sayılı birkaç hekim olduğu, onların da Yahudi, Rum olmak üzere öne çıkan üç doktor olduğunu açıklıyor... 9- Darüşşafaka: katı kurallar, iyi kurallar ve hüzün kokuyor buram buram.. Yöntemin Paris’ten alınması, İslama uyarlanması, öksüz yetimlere kucak açması, ast üst ilişkisi, kazandırdığı disiplin, düzenli bir genel işleyiş ve halen aktif olması gibi detaylar barındırıyor.. 10- Son olarak; iyi okumalaar. :)
Falaka
Falaka
Ahmet Rasim
Ahmet Rasim
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,166 okunma
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.