Gönderi

68 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 hours
"Sana,beni asla tanımayan sana..."
Kitapta kadının yaşadığını herkes aşk olarak adlandırsa bile bana göre aşktan çok takıntı bir alışkanlık ve daha çok da bir hayata tutunma amacı olarak geldi. Kendini neredeyse aşktan gözü kör olmuş bir şekilde aşık olduğu adam uğruna hiçe saymış bir kadının hikayesinden bahsediyor. Aşk masumiyettir, ancak kadının adama duyduğu aşktan çok tapma duygusuydu. Ve burada da masumiyeti kaybediyoruz aslında. Aşkta gurur olmaz belki ancak kendi öz saygısını kaybettirecek kadar ileri olan bir durumda aşkı görmek imkansız. Fakat sadece eleştirimi bu yönde yapmakla kalmak doğru olmaz. Mektubu yazan kadının duyduğu hisleri öyle güzel ve içten bir şekilde anlatmış ki, duygu geçişleri kendi içinde yaşadığı duyguları, düşünceleri ince bir şekilde işleyerek bizlere bunu hissettiriyor. Her ne kadar bir sevgiden bir aşktan fazlası olsa da kadının betimlemeleriyle garipsemek yerine merak uyandırıyor, hayran olası cümleleriyle bizi mest ediyor. Okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu kitapta sadece adama olan aşkından bahsediyor demek yanlış olur. Bir iç sorgu, kızgınlık, kırgınlık ve daha birçok duyguyu hissettirmesi okunmaya değer kılıyor.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226.1k okunma
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.