Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
1/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bu kitap, nereden başlasam bilemiyorum... Öylesine tatsız bir kitaptı ki... Bilinçli bir tavır takınıp avcılığı kötülemek istemiş sayın yazarımız. Bunu da bizi kitabı okurken baygınlık geçirtmeye çalışarak sağlamaya çalışıyor galiba. Cümleler kesik kesik, anlamsız sıfatlar her yerde. Karakter can havliyle koşarken dalların rüzgarda salınımının maviliği hakkında yorum yapıyor? O kadar yapay ve insanın gözüne batan bir anlatımı var ki... Ne akla hizmet karakterimiz pek bir dertli, tabii yapacak hiçbir şeyi olmadığı, annesi ısrarla iş bulmasını istese de avare avare dolanmayı seçtiği için tüm vaktini güzel güzel dertlenmeye ayırabiliyor. Ormanda yaşlı annesiyle kalıyor, annesi hasta olmasına rağmen çorbasını önüne koyuyor ve oğlunun sırtını sıvazlıyor. Karakterimiz ise ancak içinden annesine üzülmekle yetiniyor. Öyle ki aklı dağılsın diye bir sigara yakıp ormanda boş boş dolanıyor. Ormanda dolanırken de çevredeki tek kızı gözetliyor. Ormanda bir kulübede babası ve abisiyle yaşayan kızımız oldukça gerçekçi bir kadın portresi çiziyor. Tabii hayatınızda hiç kadın görmediyseniz inanabilirsiniz. Kadın, erkek karakter için ancak bir arzu nesnesi olarak oluşturulmuş, fikirlerden değil sadece etten kemikten oluşmuş biri kendisi. Ağzından çıkan her sözü safsata ilan ediyoruz ve onu dinlemekten vazgeçip yağmurda ıslanan elbisesinden göğüslerini görmeye çalışıyoruz. Sağanak yağmurda dışarıda odun keserken ince uçuş uçuş beyaz elbisesini giyiyor çünkü, ince bilekleri ve şekilli kalçası ana karakterimizin içini gıdıklıyor??? Hatta abisi ve babası tarafından tutsak tutulmasına rağmen hep mutlu, hem de çilek gibi kokuyor. Karakterimizden de hoşlanıp ilk adımı atıyor üstelik. Kız oğlanımızın cazibesine dayanamamış, oğlanın demanslı annesine üzüldüğü için evden çıkıp ormanda sigara içip durmasını pek takdir etmiş olmalı. Oğlanımız da onu dinlemek bir yana dursun bacaklarına falan dokunuyor durmadan, sanki beni doğurmuş gibi hissediyorum diyor içinden. Haydaa, tüm bu olayların içine bir de ödipal kompleks soktunuz, tebrik ederim Faruk Duman. İsteseniz daha mide bulandırıcı bir hikaye yazamazdınız. Sonrasında daha ne kadar kötü olabilir derken kızın ancak 16 yaşında olduğunu öğreniyoruz. ON ALTI. Çocuk yani. Yetişkin bir adamın rapunzel masalıyla bir çocuğun aklını çelip cinsel münasebetler yaşamaya çalışmasını okuyoruz. Kitabı çoğu kez bırakmak istedim ancak platformda hep iyi yorumlar alması aklımı karıştırmıştı, okuyup üstüne eleştirmek adına bitirdim sadece. Sanata sığınıp, birkaç süslü kelime kullanıp, cümleleri devirerek bir halt etmiş olmuyorsunuz. Sanat adı altında böyle konulara dikkat çekiyorum babında şiddet, ensest, pedofili imleri yazamazsınız. Kimse saçma sapan dertlenmelerinizi ve fantezilerinizi okumak zorunda değil. Toplumun ahlakını çürütüyor tüm bunlar, insanlar kendi fikirlerini matbu kitapta görünce doğru yolda olduğunu zannediyor. Kitabın içerdikleri ahlaksızlıkken bir de yazım tekniğinin zayıflığı da ahlaksızlık sayılır. Duble ahlaksızlık. Bravo. Mommy issues nasıl tezahür ediyormuş erkeklerde merak ediyorsanız ve güçlü bir mideniz varsa tavsiye edilir.
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Can Yayınları · 2012544 okunma
·
1 artı 1'leme
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.